top of page

Birileri, 'paylaşmak' mı dedi demin?

KARMA KIRIŞIK (Gece'den savrulanlar)

 

Boşlukları hayatla dolduranın hikâyesidir okuyacaklarınız.. Gece'nin kaderini paylaşmaya niyetliyseniz, ayrıntılara göğüs gerin; ve bilin ki, meselenize özen ve düzen değildir bu özel kelâmlar. Çünkü, verecek ışığı olmayana, 'Gece' hep zifiri karanlıktır...

DAMLA SAKIZI HAYALLERİM

 

 

 

Nasıl da tertemiz bir sayfa...

 

Çizgisiz, eskiz defteri. Saman gibi, ama değil. Yeni modern defterlerden de değil. Öyle garibim ki...

 

3,5 yaşımdan beri kırılan kalbimin parçalarını topluyorum. Henüz tamamlayamadım. Ne zaman toplarım, onu da bilmiyorum. Bazen çok yoruluyorum. Çünkü tam bir anda altı, yedi parçayı toplamışken, biri gelip bir çarpıyor, topladıklarım her yana saçılıyor, o şiddetle parçalar da bin parçaya bölünüyor. Sonra bir de onları aramaya başlıyorum. Mehter takımı gibiyim. 2 ileri bir geri. Tam buldum derken... Paramparça... Bugün hep sizden konuştuk. Anne, Baba! Sizi en yakından tanıyanlarla. Ben seni hiç tanıyamadım be baba... Korkarken nasıl tanıyabilirsin ki? Korku çok güçlü bir duygu. Nasıl önüne geçilir ki? Annemi bir defadan fazla tanıdım. O tek değildi çünkü. Birden fazlaydı annem. Her yüzünü, her karakterini tanıdım. Annem olmadığında, annemiz oldum. Sevdim. İkimizi sevdim.

 

Defalarca korktum babamdan. Hem kendim için, hem senin için. Altıma kaçırdım, korktuğum adam değiştirdi üstümü. Yine korktum yine kaçırdım. Korktum, sevdim, korktum, sevdim... “Var”dı, yoktu. Yoktu, vardı. Yoktu, yoktu... Yok! Sevmesinden bile korkardım ama en azından vardı. Bir akülü araba alamadı belki, ölüm döşeğinde hastaneden akülü araba almaya koştu... Ben nasıl sevmeyeyim? Nasıl affetmeyeyim? Peki sorarım, ben nasıl çok severken annemden babamdan vazgeçtiysem, sizden nasıl vazgeçmeyeyim?

 

Dedim ya, tam parçaları toplamışım, elimde olanlarla idare etmeye çalışıyorum. Siz “pardon tuvalete gideceğim”lerinizle bana çarpıp, küçücük parçalarımı tuzla buz ediyorsunuz. Bana ne kaldı ki size ne vereyim? İçimdeki çocuk hep yaşıyor. 9 candan fazlası var demek ki. Defalarca öldü, hala yaşıyor. Hala çocuk. Hala umutlu. Hala “o gece” gibi, oyuncaklarını sepete toplar gibi, kalbinin parçalarını oyuncak sepetine dolduruyor... Umutlu...

 

Yarın çok daha güzel olacak...

 

 

   - Gece (26.09.2015)

Yazarın diğer eserleri:

İLETİŞİM İÇİN:

Mesajınız başarıyla iletildi!

  • Wix Google+ page

OLASI TAKİPLER İÇİN

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • c-youtube

© 2013 by İmlâcı (Orhan E. Özenç) Tüm hakları saklıdır.

bottom of page