top of page

Gevshek, başta Eksisozluk eserleri olmak üzere, inceleme ve irdelemeleriyle, buralarda saf tutmaktadır...

Baldan Tatlı! (Gevshek'le gevşemek için)

ROBIN HOOD: THE LEGEND OF SHERWOOD - İNCELEME

 

Eveet, hanımlar beyler, biliniz ki, bu oyun, en sevdiğim türün (Commandos, Desperados) bir parçası olmuştur hep, uzun vakitlerdir oynamıyordum, yükledim ve başladım yine; meğer ne çok şeyini unutmuşum dedim hemen, Medium zorlukta başlamaz olaydım çığlığım geldi ardından, ama güzel güzel bitirdim ve tekrar başladım; bu sefer, oyunun her yönünü çözmüş müyüm diye Easy'de başladım, prensin hain çıktığı bölüme kadar muhteşem şekilde geldim, bilgisayarın azizliği ile hesabım ve save'lerim gitti... Nasıl olur da onca saatlik emeğime kıyar, harcar bu bilgisayar, reva mı?

Oyuna dair söylenecek çok şey var. İlk olarak, Desperados'ta görmeye alıştığımız quick-action özelliği burada da var, ama pek gerek yok diyebiliriz, zira ne bizde ne de rakipte ateşli silahlar yok ve rakip okçular-arbaletçiler epey hantal kalıyor, o yüzden yumruk combosu gibi hadiseler dışında quick-action'a başvurmadım hiç. Melee fight adı altındaki yakın dövüş hadisesi, taktik üretmeye açık ve hoş olmuş, adamlarımızı bu konuda geliştirebiliyor olmak ayrı bir güzellik zaten; kılıçla
(veya silahımız her neyse) savaşırken mouse'un sol tuşuna basılı tutup yatay 8 işareti yaparsak dövüşte öldürücü, nihai, güzide hamle geliyor, ama biraz hantalca geliyor, ki bu durum, birden fazla düşmanla, hele de uzaktan bize ok atan okçularla başa çıkarken bir hayli sıkıntı doğurabiliyor, hamlemiz sürekli yarıda kesiliyor. Uzaktan silahların en etkilisi kuşkusuz ok ve yay; bunun dışında, adam bayıltmanın getirileri adam öldürmeye nazaran fazla olduğu için, Will'in sapanı da, kısa menziline karşın, adam bayılttığı için iş görür nitelikte. Birkaç karakteristik uzun mesafe silahı da oyunun canına can katıyor, birazdan detaylı olarak değineceğim. Tekrar eden soygun ve pusu mini bölümleri var, senaryonun fıtratında olduğu için bıksanız da oynuyorsunuz ve hiç de mantığa aykırı gelmiyor aslında; öte yandan, kendinizi bir oyuncu olarak geliştirmenize yarıyor evet, ama kampta kalan adamlarınızın gerek üretim gerekse karakter gelişiminde zerre ilerleme olmuyor bu ara bölümlerde, bu bir kötü ayrıntı. Dolayısıyla, Desperados ve Commandos'un aksine, burada, her seferinde tekrardan ve kimisi zorunlu kimisi seçimlik olmak üzere belirli sayıdaki karakterinizin arasından (kamptan) seçtiğiniz bir ekiple oynayacaksınız bölümleri. Diğer karakterler, dediğimiz gibi, kampta kalıyor ve sizin direktifleriniz üzerine çeşitli işlerle (ağ-elma-et-şifalı ot-arı kovanı-ok-taş stoğu yapmak veya kılıç-ok antremanı yapmak gibi) uğraşıyor. Her cephane türünden en fazla 15 adedini taşıyabiliyor bir seferde bir karakter, dolayısıyla geri kalan mallar kampta bekliyor. Hem istifçilik hem antrenörlük yapıyorsunuz ezcümle.

Bölümleri tek tek incelemek hatalı olur, çünkü oyunun bölümleri tekerrür eden cinsten ve içeriğini çözmek tamamen kırmızı ve mavi kurdelalı fermanları toplamaya dayalı, dolayısıyla taktik vermek veya akıl öğretmek pek yakışık almaz; siz siz olun, dilencilere para vermekten hiiiç vazgeçmeyin, zira size bu fermanların yerini gösterenler (haritada işaretlemek suretiyle) hep bu dilenciler. Karakterleri tek tek incelersek:

 

  • Robin Hood: All-around adamımız, go-to-guy'ımız; her işten biraz anlıyor, çok yönlü bir karakter. Öncelikle, oyunun başında bile 5/5 seviyesinde bir okçu olması, menzilini uzun tutması çok güzel, ama 2/5 yakın dövüş özelliğini geliştirmek zor, çünkü ara görevlerde karakterler gelişmiyor ve Robin'siz storymode bölümleri çok az, o yüzden Robin hemen hiç kampta kalan tayfadan olmuyor. Desperados'taki Cooper'ın muadili gibi olmuş, ama belirgin farklılıklar var; öncelikle, Cooper adam taşıyabiliyordu, Robin yapamıyor. Her ikisi de tırmanma, zıplama, yumrukla bayıltma özelliklerini haizler, dikkat dağıtıcı nesneler atabiliyorlar etrafa (ki oyunun başlarında Robin'deki para kesesi atma özelliği, Cooper'ın çalar saat özelliğinden daha etkili sonuçlar doğuruyor). Her ikisi de birer mini Rambo sayılır, ama totalde Cooper'ı tercih ederim. Ayrıca, Desperados'ta Cooper'a hasredilen bazı özellikler vardı, burada ise sadece Robin'in yapabileceği bir özellik yok, karakterlerden bazıları Robin'in yaptıklarını yapabiliyor (Will tırmanma-zıplama işlerini yapabiliyor, dilencilere para verebiliyor, Maid Marian ve Merry Men'lerin bir türü ok atabiliyor, Little John yumrukla adam bayıltabiliyor, vs). Robin olmadan oyunun belli bölümü zaten ilerlemiyor, ama özellikler bakımından tek ve eşsiz kalmaması, Desperados'ta Cooper'a muhtaç kaldığımız nice vaziyetin aksine bu oyunda bizi Robin'e muhtaç ederken üzmüyor. İleri seviye askerlerden bilhassa zırhlı şövalyeleri ancak iki yumrukta bayıltabilmesi sıkıntı, ama dövüş taktikleri üzerinde biraz antreman yapmak, veya dövüşü bilgisayarın insafına bırakıp (dövüşmekte olan karakteri değil, başka bir karakteri seçerek yapılıyor bu) savaşçınızın ustalığını seyretme taktiği, bu yükü azaltıyor. Robin hızlı, atik; ayrıca bir karakteri düşmanla cebelleştirip/düşmanın alakasını tek bir karaktere çekip, John veya Robin'le arkadan yumruk atıp bağlamak da şahane bir taktik. Bayıltmayı öldürmeye yeğ tutanlara kötü haber, ara bölümler hariç Robin hep kılıç kullanıyor, ve bu silah, bayıltmaya hiç müsait değil. Neticede, 8/10 veriyorum Robin'e..

 

  • Stuteley: Faydalı bir karakter. Baygın düşen düşmanları bağlayabilen iki karakterden biri (diğeri Friar Tuck). Elma atma özelliğinde hiç iş yok, yakın dövüşte balta kullandığı için Robin gibi o da slayer durumunda, ama ağ atma özelliği, hele de kampta ağ üretimine hız verilmişken, yani stoklar sağlamken, güzel sonuçlara gebe. Ağ atarak, birden fazla düşmanı, birileri gelip onu kurtarana dek yere zaptediyor, hapsediyorsunuz. Ağın menzili uzun, ama gelip kurtaran biri varken, her yakına gelene ağ atmak cephanemizi çabuk tüketiyor. Friar Tuck ekibe katılana dek, düşmanı bağlaması ve kilitli kapıları açabilen karakterlerden biri olması sebebiyle ekibin müdavimlerinden olması kaçınılmaz. Neticede, 7/10 veriyorum Stuteley'e...

 

  • Will Scarlet: Toplu imha silahımız. Yakın dövüşte topuz/gürz kullanıyor, ki hem bayıltmaya hem de öldürmeye gayet elverişli bir silah kendileri; dövüşmeyi bilgisayara bırakınca kolaylıkla bayıltabiliyor (Easy'de) ama yok ben ille kendim dövüşücem diyorsanız, soldan sağa veya sağdan sola kesme hareketi yapın sol mouse'ı basılı tutup. Ayrıca baygın karakterler yerde yatarken işlerini tümden bitirme gibi nadide bir özelliği var, kıyam yaparak ilerlemek size göreyse, favori adamınız kesinlikle Will. Sapanı, dar menzile rağmen pek çok karakteri (zırhlılar hariç) tek atışta bayıltıyor, işini bitirmek/bağlamak kolay oluyor. Ayrıca birkaç çeşit karaktere arkadan yaklaşıp boğazlayarak boğabilme yetisi de var (dedik ya, ölüm makinası). Şövalyelere ve komutanlara karşı sökmüyor gerçi bu özellik, o ayrı. Ha son olarak, kalkanını, tıpkı düşman askerlerinden bazılarının yaptığı gibi, arkadaşlarına siper edebiliyor gelen oklara karşı, ama bu özelliği pek kullanana rastlamadım. Neticede, Will, dövüşme özelliği gelişince tadından yenmiyor. Her ekipte yer almalı bence. Notum: 8,5/10

 

  • Little John: Bayıltıp bağlamak ise meziyet, Little John da bir numaralı tercihiniz oluyor. Öncelikle kendisi hakikaten çok güçlü ve yakın dövüşte uzunca bir sopa kullandığı için, yuvarlak çizerek (mouse ile) dövüştüğünüzde, etrafındaki 20 düşmanı bile aynı anda tek hareketle bayıltabiliyor. Adam taşıyabilen iki karakterden biri. Uzun menzilli bir aleti yok. Islık özelliği ile düşmanın dikkatini çekip, üzerinize gelen düşmana yumrukla pusu kurabiliyorsunuz. Her daim, zırhlı şövalyeleri bile tek yumrukta bayıltabiliyor (o yüzden, oyalama-arkadan yumruk çakma taktiği için biçilmiş kaftan). Hantal olduğu için, bilhassa okçulara ve türevlerine karşı çok savunmasız (O kadar değiniyoruz değiniyoruz ama açıklamasını da yapalım: bayıltmanın özelliği ve güzelliği şu: öldürmek yerine, düşmanın canını (bağlayarak veya hiç bulaşmayarak) bağışlamayı seçerseniz, storymode bölümlerinde, bağışladığınız can oranında yeni Merry Men sahibi oluyorsunuz kampınızda, iş gücünüz ve skorunuz yükseliyor). John, ayrıca, bayılan takım arkadaşlarını tokatla ayıltabiliyor ve omzuna adam alıp yüksek yerlere çıkmalarını da sağlayabiliyor (Stuteley de el veriyordu aynı şekilde). Netice: 8,5/10

 

  • Maid Marian: Ara sıra geçici olarak ekibe dahil olduktan sonra, sonlara doğru kalıcı üyemiz oluyor. Hem ok hem de kılıç kullanıyor, bu yüzden slayer tipi bir karakter; ayrıca bize katıldığında, kabiliyet düzeyi, hem ok hem de kılıç bakımından 2/5, ve oyunun bitimine az kaldığı için, bu karakteri geliştirmek kolay olmuyor. Healer (şifacı) görevi gören iki karakterden biri (diğeri, Kambur Merry Men). Telekulaklık özelliği mission-based olarak işe yarıyor evet, ama genel taktiğe bir katkısı yok. Ekibimizdeki tek kadın karakter, ne yazık ki pek muhtaç duyduğumuz cinsten değil. Bazı hallerde (ö: para toplayabilme ve dilencilere para verme) Robin'i ikame edebilmesi hoş. Hızlı, çevik olması, önemli artıları. Netice: 7/10

 

  • Friar Tuck: Seviyorum bu adamı. Hançer kullanıyor yakın dövüşte ve bir slayer, ama hızlı darbeleri var (sekiz çizdiğimiz darbe hariç). Bu yüzden, mızraklı askerlere karşı birebirde zorlanıyor. Ama bu adam hiç de birebir dövüşe sokmanız için tasarlanmadı ki! Tamamen taktik amaçlı bir karakter. Sanchez'in Desperados'ta tekila bırakma numarasının aynısı bu adamda var; ayrıca baygın düşmanları bağlayabiliyor, kendi kendini et yiyerek iyileştirebiliyor, ama, ama, ama en mühim özelliği, o muazzam arı kovanı atışı! Desperados'taki Mia'nın zehirli okunu andıran bir saldırı anlayışı bu ve çok faydalı! Bu arı kovanlarından bol bol stok yapmaya bakın kampta; Desperados'taki Sam'in dinamit atma şekline benzer biçimde arı kovanı atıyor düşmanın yakınına, ve 3-5 düşmanı aynı anda ölesiye meşgul ediyor bu arıcıklar, biz de John veya Robin'le rahat rahat diplerine kadar girip yumruklayabiliyoruz onları! Emin olun çok ekmeğini yiyeceksiniz bu özelliğin. Hantallığını görmezden geliyor, 8,5/10 veriyorum kendisine.

 

  • Aygır Merry Men: John gelene kadar, onun vazifesini üstleniyor. Adam bayıltmakta usta, slayer değil, adam taşıyabiliyor, kendini et yiyerek iyileştirebiliyor, ıslık özelliği de var. Bazı hallerde zaten ekipte yer alması zaruri. Aynı anda birden çok düşmanı bayıltmak hoş oluyor, sağdan sola kesme hareketi bu iş için bire bir. Hantal olması bir dezavantaj, ve uzak mesafede sıfır kendileri. Netice: 7/10

 

  • Kambur Merry Men: Marian'ı boşverip, her ekibe bundan alın derim. Elma atma özelliği tırt, evet, ama healer kendisi ve yaba kullanarak dövüştüğü için hem bayıltmaya hem öldürmeye müsait. Kilitli kapıları açabiliyor, yere baygın düşen düşmanın işini bitirebiliyor, baygın takım arkadaşlarını ayıltıyor... Daha ne olsun? Uzak mesafesi (menzilli saldırısı) de olmayıversin! 8/10

 

  • Bıyıklı Merry Men: En gereksiz karakter. Kampta iş görmeye mahkum. Robin gibi ok atabiliyor, Will gibi kalkan muhafazası var, ama hem okçulukta hem yakın dövüşte pek becerikli değil geliştirmedikçe; dahası, onun yaptığı her şeyi ondan daha iyi yapan birileri olduğu için, hiç de vazgeçilmez değil. Kampta dursun, iş yapsın boyuna. 6/10


Bundan başka; belirtmek gerekir ki, oyunun grafikleri ve oynanışı hemen hemen Desperados'un aynısı. Ortaçağ teması bu seride eksikti, tam oldu bu oyunla. Düşmanlardan, zırhlı ve atlı olanlarına dikkat, kalanları bir lokmada gidecek cinsten. Okçuları evvela indirin ki, layığıyla yakın dövüşün. Kamptaki üretime gelince: ağırlığı, arı kovanı, şifali yapraklar ve ok üretimine vermeniz akıllıca olur. Umarım sıkılmadan bitirebilirsiniz; ileriki bazı bölümlerde, hele ki bazı kalelerin savunması için ister para/adam gönderip bölüm geçmek, ister o bölümü bizzat oynayarak heyecanı yaşamak gibi bir seçeneğimiz oluyor, kimi epik savaşlara ve zaferlere yol açıyoruz, tanık oluyoruz. Yonca bulduğunuzda toplayın, böylelikle bir karakteriniz eskaza ölürse yeniden canlanabilsin, kaldığı yerden devam edebilsin. Oyunun sonu güzel, klasik Robin Hood hikayesine uygun, ama Desperados'un finalini tercih ederim. Şimdilik söylenecekler bu kadar.

 

Saygılarımla..

 

- Gevshek (08.06.2014) 

Müstakbel maktüller...
Nikahtan kız gaçırak da, şeklimiz olsun değil mi?
Belki de biz içerideyizdir, onlar dışarıda...
Yüksek binaların, kalelerin tepesinden baktığımızda, aşağıda gizemli bir pus görebilmek çok hoş yahu...
Her derdimize derman kampımız, sığınağımız, barınağımız, karargâhımız, şeref kıt'amız
Hizmetçinin aslî görevidir kapıları dinlemek...

İLETİŞİM İÇİN:

Yazarın diğer eserleri:

  • Wix Google+ page

Your details were sent successfully!

Birileri, 'paylaşmak' mı dedi demin?

OLASI TAKİPLER İÇİN

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • c-youtube

© 2013 by İmlâcı (Orhan E. Özenç) Tüm hakları saklıdır.

bottom of page