top of page

İmlâcı'dan (Orhan E. Özenç) basketbola dair satırlar...

Search

2014 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası 6. Gün Değerlendirmesi ve Son 16 Eşleşmeleri İncelemesi

  • thegevshek
  • Sep 5, 2014
  • 14 min read

A Grubu: Brezilya - Mısır (128-65)

Her bakımdan ağır bir mağlubiyet, ağır bir hezimet oldu Mısır için grupların bu son maçı. Evvela, Brezilya tarafından atılan 128 sayının, bu şampiyonada şu ana dek rekor olduğunu, ardından Brezilya'nın Mısır'a attığı 63 sayılı farkın, ABD'nin ilk maçta Finlandiya'ya attığı 59 sayılık farkı da aşarak yine bu şampiyonanın rekoru haline geldiğini belirtelim. Peki, zaten galip gelebileceğiniz bir maçta, bu kadar gayret koymaya, rakibi bu denli aşağılar gibi oynamaya ne hacet olabilir? Bunun cevabı bellidir: Gövde gösterisi. Madalya adayı olarak turnuvaya gelen Brezilya, tüm rakiplerine, İspanya yenilgisinin kendilerinin asıl gücünü yansıtmadığını ve işte istedikleri an rakiplerine böyle farklı galip gelebileceklerini gösterip gözdağı verme gayesi güttü. Turnuva boyunca en kısa ekiplerden biri olan ve uzun rotasyonunda kabuslar yaşayan Mısır, zaten fiziksel mücadeleden canı çıkmış ve pili bitmiş bir ekipti bu maça gelirken; fakat böylesi ağır bir mağlubiyetten sonra, kendi ülkelerinde devlet ve millet onlara ne tepki gösterir, işte orasını kestiremiyorum. Zira bir minik anekdot vardır; 2010 Dünya Kupası'nda Kuzey Kore Portekiz'e 7-0 yenilince, oyuncuların ve idari kadronun tamamı ülkeye döner dönmez inşaatta çalışmaya mahkum edilmişlerdi - rejim değişikliği sonrası kimi yıldız oyuncuların milli takımı boykot ettikleri göz önüne alınırsa, bu rejimin bu mağlubiyete vereceği tepkinin akıbeti önceden bilinemez. İlk yarı 67-23 bitince herkes bir 'ne oluyor yahu' demiştir muhakkak bu maçta. Brezilya'da tüm rotasyondan sayı katkısı sağlandı; Barbosa 8/9 isabetle 22 sayı 5 asist, Anderson Varejao 15 sayı 10 ribaunt, Marcelo Machado 16 sayı 5 asist, Alex Garcia 6/7 saha içi isabetle 15 sayı 3 asist, Raulzinho Neto %100 isabetle 14 sayı 10 ribaunt, yine %100 isabetle Huertas 12 sayı 2 asist, Splitter 8 sayı 9 ribaunt, Nene 7 sayı, Hettsheimeir 7 sayı 4 ribaunt, Vieria, Taylor ve Giovannoni de 4'er sayı kaydettiler. Mısır ise en ağır hezimetini tadarken, ilk yarıda El-Gammal (7/19 isabetle 16s 5a), ikinci yarıda ise Amr Gendy (6/12 isabetle 14s 5r) oyuna tutunmaya çalıştı, fakat başaramadı. Mısır'da ayrıca Genedy 1/6 isabetle 2, Shousha 5, Kamal 7, Ibrahim 9, El-Sabagh da 5 sayı ürettiler. Böylelikle Brezilya grupta 2. sırayı garantilerken, Mısır da turnuvayı galibiyet alamadan noktalamış oldu.


İran - Fransa (76-81)

Turnuva fikstürü, dev rakiplerini canla başla savumaya çalışan ve muazzam bir mücadele örneği sergileyen Fransa'yı o kadar yormuş ki, ilk periyottan sonra öne geçtikleri maçta rakiplerinin soluklarını hep enselerinde hissederek ve sadece 5 sayı farkla maçı kazanabildiler. İlk periyotta rakibini şaşkına çevirmesine rağmen yarıyı geride kapatan İran, ikinci devrede Haddadi'nin devreye girmesiyle Fransa'nın epey başını ağrıttı, ama turnuvadaki ikinci galibiyetini elde edemedi. İran'da ilk yarının kahramanı Kamrani, 2 maç aradan sonra kendini bularak 7/12 isabetle 17 sayı 5 asistle mücadele ederken, ikinci yarının kahramanlarından Haddadi 6/19 gibi çoğu ilk yarıda ıska geçilen şutlar yüzünden düşen bir isabet yüzdesiyle 22 sayı 15 ribaunt, sonunda düzgün bir yapı ve sistem içerisinde gem vurulan Nikkah-Bahrami de 7/15 isabetle 23 sayı 4 asist kaydetti. Takımda ayrıca Afagh 10, Jamshidi de 4 sayı üretti. Fransa'da ise skor üretimi daha dengeli dağıldı; maçın adamı Heurtel 15 sayı 4 asist, Fournier 13 sayı, Lauvergne 12 sayı 5 ribaunt, tekrardan skorer kimiliğini bulan Diaw 12 sayı 5 ribaunt 3 asist 1 blok, Gelabale 8 sayı, Edwin Jackson ise 7 sayı ile mücadele etti. Diot 1/5 isabetle 3 sayı 5 ribaunt 2 asist, 15 dakika süre alan Batum 2 sayı 2 asist, Kahudi 4 sayı, Gobert 3 sayı 3 ribaunt, Tillie 2 sayı, sayı atamayan Pietrus ise 2 ribaunt ile galibiyete katkıda bulundu ve grupta 3. sırayı elde ederek bir üst tura yükseldi. İran ise tek galibiyetle turnuvayı kapatmış oldu.


Sırbistan - İspanya (73-89)

Son dakikaları oldukça gergin geçen maçta, sadece geçen senenin rövanşı için sahaya çıkan iki büyük takımı değil, hakem kararlarıyla etki yaratmaya çalışan iki dev lobinin de prestij mücadelesini seyrettik. Son 2 dakikada Rubio ile Bogdanovic'in gırtlak gırtlağa gelmesi, Rubio'nun atılması, ardından İspanyol koç Orenga'nın kışkırtmalarına kanan Sırp koç Djordjevic'in hakemle atışarak ikinci teknik faulünü alıp sahayı terk etmesi, maça gölge düşüren unsurlar oldu. Her bakımdan maçı kazanan, yine İspanyollar olurken, bir arar farkın 10 sayıya inmesine karşın yine de rakibin maça ortak olmasına izin vermeyerek 16 sayı farkla bir galibyet daha elde ettiler. Asıl ilgi çekici olansa, oyunculuk yıllarında aşırı faşist söylemleri ve hareketleri ile ses getirmiş ve pek çok ülke taraftarının antipatisini kazanarak muhteşem kariyerini soru işaretleri arasında son vermiş Sırp koç Djordjevic'in, maç sonu basın toplantısında 'Biz sadece temiz basketbol oynamaya çalışıyoruz, onlar hile yapıyorlar' minvalinde açıklamalar yapmasıydı. Eğer konuşan Djordjevic, çalıştırdığı takım da Sırbistan olmasa belki bir nebze daha inandırıcı gelebilecek bu beyanat, İspanyollar'ın tepkisini çekse de, günün en önemli ithamını (bkz. Goran Dragic - aşağıda sözü edilecektir) aşamadı. Sırbistan'da, 13 sayı 4 ribaunt ile mücadele eden Raduljica'nın kendinden uzun oyunculara karşı bir kez daha hiçbir varlık gösteremediğine şahit olunurken, geçen maçta takım arkadaşlarına mola esnasında fırça atabilecek kadar ileri giden ve liderlik için Bogdanovic (3/7 isabetle 8s 4a) kıyasıya çekişen Teodosic 10 sayı 2 ribaunt 3 asist 2 top çalıma kaydetti; takımın en skoreri ise, kritik anların akil adamı Bjelica (6/14 isabetle 19s 10r 3a) oldu. Takımda Gasol kardeşlerin blok tehdidinden korkarak sadece orta mesafe şutlarla sayı üretmeye çalışan pivot Stimac 6 sayı 3 ribaunt, 12 dakikada 5 faul alan Bircevic 5 sayı 2 ribaunt, Kristic 2 sayı, Kalinic 1, Markovic 4, Simonovic de 5 sayıyla mücadele etti. Katic ve Jovic'in sayı atamadığını da ekleyelim. İspanya'da ise gözler yine Gasol biraderlere çevriliydi; Pau Gasol 20 sayı 4 ribaunt, Marc Gasol 11 sayı 8 ribaunt ile oynarken, en etkileyici performans, Teodosic ile cebelleşen ve ondan epey top çalan Rubio tarafından sergilendi (12s 6a 4r 7tç 5 faul). Bu isimlerin yanı sıra Navarro 15, Rudy Fernandez 9, Calderon da ölümcül üçlükleriyle 8 sayı kaydetti, onlara 5 sayı ile Llull eşlik etti. Uzun rotasyonunu yine verimli kullanmayan İspanya'da grup liderliğini namağlup elde etme adına her iki Gasol de 28'er dakika sahada kalırken, Ibaka 14, Claver 3, Felipe Reyes ise 7 dakika süre alabildi. Neticede, çekişmeli maç sonunda İspanya grubu lider tamamlarken, Sırbistan da 4. sırayı elde ederek bir üst tura yükseldi.


Sıralama: 1) İspanya 2) Brezilya 3) Fransa 4) Sırbistan 5) İran 6) Mısır


B Grubu: Senegal - Filipinler (79-81 uz.)

Son saniye üçlüğü ile 79 sayıyı bulan Senegal, 4. çeyrek sonunda rakibini yakalasa da, aynı başarıyı uzatmada sergileyemedi. Turnuvanın en şenlikli ekiplerinden biri olan Filipinler ise, onca rakibini limitine dek zorlamasına karşın galibiyet alamama lanetini bu maçla kırmış ve 40 yıl sonra dünya şampiyonalarında ilk galibiyetini almış oldu. Senegal'de Ndiaye 3. çeyrekte sakatlanıp oyundan çıkana kadar 5 sayı 4 ribaunt ile oynadı; yeniden form tutan M.Faye 8/23 isabetle 20 sayı 5 ribaunt, son periyotta ve uzatmada 2 sakatlık tehlikesi atlatan Dieng ise 13 sayı 15 ribaunt 5 asistle mücadele etti. Takımın skor yüküne N'Dour 13 sayı 4 ribaunt, D'Almeida ise 9 sayı 14 asist ve 6 ribaunt ile katkıda bulundu. Eğer sondan bir önceki üçlüğü Dieng kullanmaya kalkmasaydı, belki de Senegal grubu 3. sırada tamamlayacak ve 3. galibiyetini alacaktı, ama bu vaziyette bile 4. olarak gruptan çıkmayı başardılar. Filipinler'de ise zaten elenmiş olmak, oyuncuların mücadele seviyelerine yansımadı. İlk uluslararası tecrübesinin son maçının son dakikalarına kadar verimli oynayan fakat 1/7 ile üçlük atmasına karşın üçlüklerde ısrara devam eden ve top kayıpları ile yanlış tercihlere imza atan Blatche, toplamda 7/19 isabetle 18 sayı 4 ribaunt 5 top kaybı ve 5 faul kaydetti; ona 18 sayı 4 ribaunt 4 asistle oyun kurucu Alapag, 15 sayı 9 ribauntla pivot Fajardo, 7 sayı 5 ribauntla Norwood, 6'şar sayıyla Dalistan ve Aguilar, 5 sayıyla Tenorio, beklentilerin altında kalarak 4 sayıyla Chan ve 2 sayıyla da De Ocampo eşlik etti. Filipinler grubu son sırada tamamlayan takımlar arasında Finlandiya ile birlikte en çok keyif veren ve rakiplerine kafa tutan takım olmayı başardı, Senegal ise Afrika adına uzun yıllardır başarılmayanı başararak son 16'ya kalma başarısı gösterdi.


Hırvatistan - Porto Riko (103-82)

Özetle, geçen maç sonunda grup liderliğinden elenme tehlikesine kadar düşen Hırvatistan bu sefer işleri ciddiye alıp 3. periyodu iyi oynadı ve sürprize mahal bırakmadı. Tomic'in yine kırılgan oyunuyla 7 sayı 5 ribaunt 4 asistle oynadığı maçta (ben bu Tomic'e taktım kafayı, haydi hayırlısı), takımın en skoreri 23 sayısının 14'ünü faullerden kaydeden Bogdanovic olurken, Saric yüzde yüz saha içi isabetle 15 sayı 4 ribaunt 3 asist, Simon 9 sayı 7 ribaunt 4 asist, Markota Tomic'in asistleriyle 10 sayı 7 ribaunt, yine Tomic'ten pas alan Zoric de 9 sayı 2 ribaunt ile mücadele etti. Rudez'in 6, Lafayette'inse 5 sayı ürettiği maçı, Ukic 7 sayı 6 asistle tamamladı. Ayrıca rotasyonda ilk kez ciddi süreler alan Andric 6, Babic de 4 sayı kaydettiler. Fiziksel olarak bitkin düşen Porto Riko'da ise 5 faul alarak oyundan çıkan Barea'nın 20, Frankin'in 13, Galindo'nun ve Sanchez'in 11'er sayısı mağlubiyeti önleyemedi; Davide Huertas 9 sayı kaydederken, Rivera 7, takımın ikinci skoreri Balkman da 6 sayı ve 3 ribauntta kalınca, Porto Riko tek galibiyetle turnuvayı kapatarak evine dönmek zorunda kaldı.


Arjantin - Yunanistan (71-79)

Maçın özeti: inatla yıpratılan Scola yoruldu, sistemle ve tam rotasyonla oynayan Yunanlılar, fark bir ara 3 sayıya inse de, sahadan galibiyetle ayrıldılar. Bir ara Campazzo ve Gutierrez ile maça tutunmaya çalışan Arjantin'de, artık yaş kemale erince, bir de böylesi bir takvimde yeterince dinlendirilmeden oynayınca performansları 2 basamak aşağıya inen Nocioni (2/6 isabetle 8s 4r), Hermann (3/7 isabetle 7s 5r), Prigioni (4/6 isabetle 10s 1a) ve Scola (6/17 ile 17s 5r 3a 2tç), gereken enerjiyi ortaya koyup maçı alamadılar. Maç başabaşken basit bir top kaybıyla resmen maçı veren Campazzo'nun 10 sayı 5 asisti, Laprovittola'nın 7 sayısı, Delia'nın 4, Gutierrez'in 3, Safar'ın da 2 sayısı mağlubiyeti engelleyemedi. Scola'yı yedekleyecek Bortolin ve Gallizzi, yine tercih edilmedi. Yunanistan ise, olgun oyunuyla grubu namağlup bitirirken, Bourousis 16 sayı 15 ribaunt, Zizis 13 sayı 5 asist, Calathes 18 sayı 5 ribaunt 4 asist, Printezis 15 sayı 4 ribaunt ile çift haneleri geçen oyuncular oldular. Galatasaray'ın yeni transferi Vougioukas 1/5 isabetle 4, Papanikolau 6, Sloukas 3, Kaimakoglu ve Vasileiadis 2'şer sayı ile mücadele ettiler. Antetokounmpo ise sayı atamamasına karşılık 6 ribaunt 1 de blok kaydetti.


Sıralama: 1) Yunanistan 2) Hırvatistan 3) Arjantin 4) Senegal 5) Porto Riko 6) Filipinler


C Grubu: Finlandiya - Yeni Zelanda (65-67)

Bir gün önce her şey karmakarışıkken, bu maç sonrasında her taş yerli yerine oturdu, diğer maçlar formalite mücadelesine dönüştü. Fakat bu maç, öyle böyle bir maç değildi. İlk yarıda üç sayı savunmasını iyi oturtup, Lindsay Tait (6s 5a) ve Bartlett'in (5s) hızlı oyunuyla ikinci çeyrekte rakibini dağıtan Yeni Zelanda, dün bizim yaptığımızı yaparak geri dönen Finlandiya karşısında özellikle son periyotta fena bocaladı, hatta 5 faul alan Tai Webster'ın yerine Tait'i veya Bartlett'i oyuna almamak gibi ilginç intihar girişimlerinde de bulundu, ama Koponen'in son 2 şuttan faydalanamaması sonucu galibiyeti elde etmekle kalmayıp, bir üst turu ve bizim de bir üst tura çıkmamızı garantilemiş oldu. Yeni Zelanda'da Fotu (7/9 isabetle 18 sayı, 4'ü hücum olmak üzere 8 ribaunt) enerjisiyle en skorer isim olurken, 4/17 ile oynamasına karşın en kritik şutta isabet sağlayan Penney 11 sayı, Corey Webster 8 sayı, Vukona 5 sayı 12 ribaunt, Abercrombie 7 sayı, Tai Webster 5 sayı, Loe ise 2 sayı 4 ribaunt ile mücadele etti. Finlandiya'da ise, geri döşün mimarı Rannikko'nun (6 sayı 7 asist 2 ribaunt) bomboş pozisyonluk akılcı asistleriyle 17 sayı 5 ribaunt kaydeden Gerald Lee en skorer isim oldu; turnuva boyunca fiziksel olarak canı çıkan Koponen, baş gösteren yorgunluk sonucu, üç sayı gerisinden 1/4 isabetle, toplamdaysa 4/13 isabetle 13 sayı 2 ribaunt 2 asistle mücadele ederken, çoğu sayısını ikinci yarıda bulan Huff 10 sayı, Kotti 3/9 isabetle 6 sayı 3 ribaunt, Salin 2/7 isabetle 6 sayı 5 ribaunt, Erik Murphy 3 sayı 5 ribaunt, Muurinen 2 sayı kaydetti. Bizim aksimize bu geri dönüşün sonunu getiremeyen Finlandiya, bu sonuçla tek galibiyetle son sırada turnuvayı tamamladı ve elendi, maç öncesindeki ümitlerini başka bahara bıraktı.


Ukrayna - ABD (71-95)

Finlandiya - Yeni Zelanda maçından sonra gruptan elenmemesi ABD karşısında galip gelmesine bağlı olan Ukrayna, basketbol tanrılarından yardım gelmeyince öylesi bir mucizeye imza atamayarak elendi. Kravtsov'un 15 sayı 4 ribaunt, NBA oyuncuları karşısında şova kaçan Jeter'in 5/16 isabetle 13 sayı 4 ribaunt 2 asist, Zaytsev'in 11 sayı 3 ribaunt, Zabirchenko'nun 7 sayı, Kornienko'nun 4 sayı 6 ribaunt, Natyazhko, (2/10 isabetle oynayan) Mishula ve Lypovyy'nin 6'şar sayı, Mykhailiuk'un da 3 sayı ile mücadele ettiği maçta, asıl gönülleri kazanan hadise, Ukrayna koçu Mike Fratello'nun nazenin dolu jestleri oldu; sakat da olsa ABD karşısında Gladyr'i sembolik olarak 30 saniye oynattı, genç dev Pustovyi'yi de 1 dakika oyuna aldı (Pustovyi sakatlanarak çıktı), genç Mykhailiuk'un sayı kaydetmesi için 4 şut denemesine müsaade etti, Jeter'i da son dakikada kenara alarak tribünlere alkışlattı. Ayrı bir zarafet ve bilincin eseri olan böylesi jestleri görmeye hasret kalmıştık doğrusu. ABD'de ise Harden 17 sayı 5 asist 3 ribaunt, Curry 14 sayı, Cousins 11 sayı 3 ribaunt, Davis 12 sayı 6 ribaunt, Thompson 7 sayı 4 asist 2 blok, Faried 10 sayı 8 ribaunt, Rose 4 sayı 4 ribaunt 4 asist, son dakikada sakatlanan Irving 11 sayı 6 asist, DeRozan 5 sayı, Gay 1/7 isabetle 2 sayı, Plumlee 2 sayı 2 ribaunt ile galibiyete katkıda bulundu ve bu sonuçla ABD, namağlup lider olarak gruptan yükseldi.


Türkiye - Dominik Cumhuriyeti (77-64)

Her iki takımın da Finlandiya - Yeni Zelanda maçının sonucu sonrası gruptan çıkmayı garantilemenin rahatlığıyla çıktığı maçta, doğruların tamamını yapan ve şutları da daha isabetli sokan Millilerimiz, maçı rahatça kazanmayı başardı ve grubu 2. sırada tamamladı. Cedi'nin yine rakibin en önemli skor silahını (Francisco Garcia) uzun süre kilitleyip felç ettiği maçta, Oğuz Savaş 15 sayı 6 ribaunt, maç başında maçı bize kazandıran Kerem Gönlüm 10 sayı 6 ribaunt, 13 dakikada rakibi dağıtan Ömer Aşık 9 sayı 10 ribaunt, ikinci turu garantilemenin garantisiyle nihayet ciddi süre alabilen Furkan 8 sayı 6 ribaunt (3'ü hücum ribaundu), Emir 9 sayı 5 asist 2 ribaunt, Cedi 7 sayı, Cenk 3/6 isabetle 9 sayı, Barış Ermiş 2 asist, Barış Hersek ve Ender (4 asist) 3'er, Kerem Tunçeri (5 asist) ve Sinan da 2'şer sayı ile oynadılar. Dominik'te ise dünkü maçta riske edilmeyerek bu maça daha diri çıkan Garcia, ilk yarıda 13, toplamda da 18 sayı kaydetti, Pippen yerine Karnishovas olmayı tercih etti; ona kayda değer katkıyı sadece 12 sayı kaydeden Liz gerçekleştirdi. Martinez'in 5 sayı 9 ribaunt, Fortuna'nın 8 sayı, Coronado'nun 4 sayı 6 asist ile oynadığı takımda, Vargas 4 sayı 4 ribaunt, Sosa 5 sayı 3 asist, Baez 2 sayı 3 ribaunt, Feldeine 6 sayı, Sanchez de 5 ribaunt kaydetti, fakat farklı mağlubiyeti engelleyemedi. Bu sonuçla Türkiye grubu 2., Dominik de 3. sırada tamamladı ve bir üst tura yükselme başarısı gösterdiler.


Sıralama: 1) ABD 2) Türkiye 3) Dominik Cumhuriyeti 4) Yeni Zelanda 5) Ukrayna 6) Finlandiya


D Grubu: Avustralya - Angola (83-91)

Günün kuşkusuz en şaşırtıcı sonucu, Goran Dragic'in ithamlarıyla da bezendi. Yedekleriyle oynayan, fakat 2. yarıda Moreira'nın muhteşem oyununa engel olamayan Avustralya, bu sonuçla grubu 3. sırada tamamladı. Dragic'in ithamı ise, eşleşme takvimi uyarınca, bu maçı kaybederek grupta 3. sırada kalması halinde ABD ile yarı finalden evvel karşılaşmayacak olan Avustralya'nın, bu hakikatin bilinciyle dürüst olmayan bir mağlubiyete imza atacak şekilde, skora razı olarak oynamasına dairdi. Eğer ki Avustralya böylesi bir hesabın içine girdiyse, bu hem taraftarlara, hem organizasyona hem de Angola'nın zaferine ve emeğine hakarettir. Velakin etik dışı olması haricinde kurallara aykırı bir vukuatta bulunmayan Avustralya, neticede herhangi bir yaptırımla karşılaşmaksızın grubu 3. sırada tamamladı ve fikstür olarak bir nebze rahatladı. Elbette turu kimin geçeceğini kimse bilemez, laf arasında Avustralya'nın bizimle eşleştiğini de belirtelim, dolayısıyla böylesi hesapların akıbeti bekleneni tutmayabilir. Maça dönersek, Baynes ve Ingles'in hiç riske edilmediği maçta, Goulding 22 sayı 6 ribaunt, Motum 13 sayı 4 ribaunt 2 asist, nihayet süre bulan Dante Exum 12 sayı 6 asist 3 ribaunt, Bairstow 11 sayı, Gibson 9 sayı 4 ribaunt, Broekhoff 3 sayı, Dellavedova 2 sayı, Newley de 1 sayı kaydetti. Galatasaray adına sevindirici, bizim içinse üzücü bir havadis ise, Jawai'nin 30 dakika sahada kalabilip 10 sayı 5 ribaunt 3 asist üretmesiydi. Cipriano, Gomes ve Santos'un sakatlıkları sebebiyle oynayamadığı Angola'da ise, turnuvada bir maçta en fazla sayı atma rekorunu elde eden Moreira 38 sayı 15 ribauntluk evladiyelik bir performansla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Dün Slovenya'yı zorlayan takımın da lokomotifi olan Moriera, eğer Kore Meksika'yı yenseydi, Senegal'in ardından gruplardan yükselme başarısını gösteren 2. Afrika ülkesi olacaktı, ama aldığı 2 galibiyet bu grupta onlara yeterli olmadı. 35 yaşındaki Mingas'ın yorgunluk tanımadan 16 sayı 9 ribaunt kaydettiği takımda, Barros 9 sayı 2 asist, Fortes 12 sayı 4 ribaunt 4 asist, Ndoniema 6 sayı 3 ribaunt, Moore da 2 ribaunt ile mücadele etti. Neticede, şüphe altında kalan Avustralya bu sonuçla üst tura 3. sırada yükselirken, Angola da mücadelesiyle takdir topladı ve şampiyonaya veda etmek zorunda kaldı


Güney Kore - Meksika (71-87)

Kore, ilk yarıda iyi mücadele etse de, Meksika ile baş edemedi ve galibiyet alamadan grubu son sırada tamamlayarak şampiyonadan elendi. Üçlükleriyle can veren ve takımın en skorer ismi olan 38 yaşındaki Taejong Moon 16 sayı, Oh Se-keun 13 sayı, Avrupa'lı menajerlerin takip etmesi gereken Kim Jong-kyu 10 sayı, Yang 10 sayı 4 asist, Lee ise 10 sayı 3 ribaunt ile Kore'yi maçta tuttu; buna mukabil Meksika ise, Gutierrez ve Ayon'u riske etmeyerek kumar oynadığı bu kader maçında, Hernandez'in 16 sayı 11 ribaundu, Ramos'un 14 sayı 6 ribaundu, Cruz'un 13 sayı 3 asist 2 ribaundu, nihayet ritim bulan Gutierrez'in (5/11 saha içi isabeti) 11 sayı 4 asist 3 ribaudu, Zamora'nın 11 sayı 6 ribaundu, Martinez'in 9 sayı 3 ribaundu, Parada'nın da 4 sayı 6 ribaundu ile galibiyete uzandı, grubu 4. sırada tamamlayarak bir üst tura yükselme başarısını gösterdi.


Litvanya - Slovenya (67-64)

İşte tüm günün, ve hatta şu ana dek tüm şampiyonanın en çekişmeli ve olaylı maçıydı bu maç. İlk yarı istediğini alan Slovenya'nın dış şutörleri sürekli ıska geçmeye başlayınca, Dragic kardeşleri durdurmak adına risk alan ve 1-3-1 alan savunmasını kullanıp, boyalı alana drive etmekten şaşmayan Dragic'leri orada 4 kişiyle karşılayan ve böylelikle, kimi zaman kendisi de 24 saniyede hücum edemese de, son periyotta rakibini sadece 2 sayıda tutan Litvanya, maçı da, grup liderliğini de kazanmayı başardı. Kısaları erkenden faul problemine giren Litvanya, uzun rotasyonunu verimli kullanarak Slovenya pota altını felç etti (Balazic 1/5 ile 3 sayıda kalıp 5 faul aldı). Oyun kuruculardan Juskevicius 6 sayı 3 asist 3 faul, Vasiliauskas 2 sayı 1 asist 2 faul kaydetti. Takıma azim aşılayan Pocius 7 sayı 3 ribaunt, son serbest atışta 2/2 atabilse maçı son topa getirtmeden Litvanya'ya galibiyeti getirtecek Seibutis 6 sayı, Maciulis 4 sayı 4 faul 2 ribaunt, Jankunas 6 sayı 4 ribaunt 2 asist, Jasaitis ise 4 sayı üretti. Takımı sırtlayan uzunlardan ise Valanciunas 12 sayı 2 ribaunt, kritik bir üçlükle son periyotta maçı başabaş hale getiren Motiejunas 5 sayı ile oynarken, maçın kahramanı Lavrinovic kardeşlerden Darius 11 sayı 8 ribaunt, kritik anlarda farkı açan Ksistof ise 5 sayı 4 ribaunt ile galibiyetin kapısını araladı. Slovenya'da ise, Dragic kardeşler en sonunda emin eller olmaktan serseri mayınlığa geçiş yaptılar; hatalarından öğrenmeyip bir de maç sonunda hakemlerle cebelleşip düdüklerin azizliğine uğrayan takımda, şutörler de toplamda 6/25 üçlük isabetinde kalınca, Slovenya sadece namağlup kimliğini değil, liderliğini de kaybetti. Goran Dragic 5/14 isabetle 12 sayı 4 asist, Zoran Dragic 10 sayı 6 ribaunt 2 asist, Domen Lorbek 6/14 ise 14 sayı 3 ribaunt 2 asist, ilk yarıda coşup ikinci yarıda susan Zupan 13 sayı, Omic 2/7 ile 7 sayı 8 ribaunt, Slokar ise 5 sayı 2 ribaunt ile mücadele etti. Eğer Slovenler bu mağlubiyetten ders alıp, Dragic'lerin tek yönlü hücum sistemlerine bir alternatifi repertuarlarına katamazlarsa, 2. turda da epey zorlanabilirler.


Sıralama: 1) Litvanya 2) Slovenya 3) Avustralya 4) Meksika 5) Angola 6) Güney Kore


Böylelikle, grup safhası tamamlanan şampiyonada, son on altıya kalan ekipler, şu şekilde eşleşti:


Cumartesi günü:

Dominik Cumhuriyeti - Slovenya (bence galip, Slovenya)

ABD - Meksika (bence galip, ABD)

Fransa - Hırvatistan (bence galip, son toplarda daha dinç kalacak Hırvatistan)

İspanya - Senegal (bence galip, İspanya


Pazar günü:

Yeni Zelanda - Litvanya (bence galip, Litvanya)

Türkiye - Avustralya (bence galip, Türkiye)

Sırbistan - Yunanistan (bence galibi kestirmek çok zor, ama Yunanistan bir adım önde)

Brezilya - Arjantin (bence galip, Brezilya; bu ikisi bir türü bu erken safhalarda karşı karşıya gelmekten kurtulamadılar!)


Turnuvada fikstür ve format uyarınca, A ve B grubundan gelecek takımlarla, C ve D grubundan gelecek olanlar anca finalde karşılaşabilecekler. Çeyrek finalde ise,


Dominik Cum. - Slovenya galibi, ABD - Meksika galibiyle (a)

Yeni Zelanda - Litvanya galibi, Türkiye - Avustralya galibiyle (b)


Fransa - Hırvatistan galibi, İspanya - Senegal galibiyle (c)

Sırbistan - Yunanistan galibi, Brezilya - Arjantin galibiyle (d)


oynayacak; yarı finalde ise, (a) ile (b), (c) ile (d) oynayacak. Açıkçası, böylesi bir düzenleme, futbolda Türkiye 1. ligi kurulmadan evvelki kırmızı grup - beyaz grup ayrımı ve liderlerinin play-off oynaması usulünü çağrıştırıyor. Buna karşın, erken safhalarda Sırp veya İspanyol veya Yunan lobileriyle de takımlarıyla da karşı karşıya gelmeyecek olmak da sevindirici. Yine de, iki takımın aynı turnuvada birden çok kez karşılaşma ihtimali, hem de bu kadar çok takım bakımından, hiç bu kadar fazla olmamıştı...


Eğer biz, Ingles'i Cedi ve Sinan ile durdurursak, birilerinin de Newley ve Broekhoff'u engellemesi gerekecek, dolayısıyla 3. bir iyi savunmacı çıkarmazsak 3'lükleri Finlandiya'dan daha istikrarlı sıralar Avustralya kısaları. Dellavedova ve Exum, Kerem ve Ender'in savunmasını aşabilecek tarzda oyun kurucular değiller, o yüzden içeride Baynes'e pas inmesini Kerem Gönlüm ve Barış'ın muhakkak engellemesi gerek, zira Baynes, her iki oyuncumuza da ters düşecek bir hücum oyuncusu. Andersen'i Oğuz ve Furkan, Jawai'i de Ömer savunursa rahat edeceğiz, ayrıca onların çirkef savunma anlayışı Oğuz ve Ömer'i pota altında yavaşlatabilir, ama durduramaz. Cenk ve Emir'i savunabilecek tarzda oyuncuları yok denecek kadar az, o yüzden Bairstow ve Ingles'i mümkün olduğunca faul problemine sokmalıyız. İçeriye penetrelerle alan açmak ve boş kalacak adama pas indirmek taktiği Avustralya'ya karşı işe yarıyor (bkz. Slovenya mağlubiyeti), o yüzden Emir'in hücumu yönlendirmesi şart. Fakat en mühimi, kışkırtmalara ve çirkef savunmaya kapılmayıp, onlara uymamak ve motivasyondan, oyun ritminden çıkmamak. Diri kalırsak, özellikle pota altında onlardan çok daha güçlüyüz, ayrıca Andersen ne yaparsa şu anda en az onun kadar iyi yapabilen bir Oğuz var takımda. İdari ekibin ABD maçından evvel olduğu gibi yine rakibi didik didik analiz etmesi, alan savunmasından tüm maç boyunca vazgeçmesi ve bizim göremediğimizi görerek özel önlem almaları, onlara başarı dileklerimizle birlikte en büyük temennimizdir... Haydi hayırlısı


(4 Eylül 2014)


*ses kayıtlarına ana menüdeki linkten ulaşabilirsiniz


 
 
 

Comments


Öne Çıkan Yazılar
Eski Yazılar
Arşiv
Etiket İle Arama
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

İLETİŞİM İÇİN:

Başarıyla iletilmiştir!

OLASI TAKİPLER İÇİN

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • c-youtube

© 2013 by İmlâcı (Orhan E. Özenç) Tüm hakları saklıdır.

bottom of page