14 Ağustos 2014 Türkiye - İspanya 2. Hazılık Maçı

Maçı yerinde, Abdi İpekçi Arena'da izledim, çekişmeli anlar oldu sona doğru, ama zaten galibiyet beklemediğim için, sonuç hayal kırıklığı olmadı.

ilkin, maçtan evvel kadrodan kesildiğini öğrendiğim iki isme değinmek istiyorum.

serhat çetin: cenk ile dönüşümlü oynayarak aynı tip iki sg teşkil edebilirlerdi, biz de her maç hangi şutörün eli sıcaksa onu oynatırdık, alternatif skorerimiz olurdu. unutmayalım, serhat bu sene ligimizin sayı kralı olmuş bir isim, beşiktaş ile de şampiyonluk gördü, tofaş'ı playoff'a soktu. kesilmesi ayıptan da ötedir.

mehmet yağmur: kalıpların yerle bir edilmesi umudum yine başka bahara sarktı. ender'in bu kadar çalakalem ve fütursuz, etkisiz oynamasına, kerem'in yaşlanmasına, barış ermiş'in kafasını oyuna vermemesine rağmen, en savaşçı, mücadeleci, konsantre oyunculardan birini kesmişler kadrodan. hak etmişti orada yer almayı, ama statükoya takıldığını tahmin ediyorum.

gelelim maça: savunmamız daha iyiydi, orası kesin. kerem gönlüm'ün inanılmaz çabalarına (keşke 5 kerem gönlüm'le oynayabilsek) emir'in ve barış hersek'in de (ki kendisi çok ters eşleşmeler yaratabilen, ayakları ve aklıyla çok yıldırıcı savunma yapabilen, aykırı bir savunmacıdır ezelden beri) katkısı geldi, ibaka'dan hücum ribaundu üzerinden yenilen basketler haricinde ömer aşık'ı da beğendim. rakibi bilhassa 4. çeyrekte olabildiğince iyi savunurken, hücumda çok çok aksadığımız gözden kaçmadı.

ömer'i hücumda verimli kullanamıyoruz, çünkü ömer'e birisi houston'daki vazifeni unut, dwight howard gibi dev cüssenle alan açıp sırtı dönük oynamayı düşünme, teke tek veya bounce pas üzerinden oynayarak oyununu katlet diyor. kimdir ki o birisi? bizim guard'ların pas ve bilhassa bounce pas vermekteki hızları, kestirilemez ayarsızlıkları göz önüne alınınca, pasların isabetli veya verimli olmaması çok normal, ömer çok yavaş kalıyor, topu kontrol edemiyor, etse de istediği şutu/smacı çıkartamıyor. bu maçta kerem gönlüm olmasa, savunmada ve hücumda 2 gasol karşısında hali ve halimiz haraptı.

barış hersek'in ne kadar değerli olduğunu, cenk'in de beklenmedik insiyatifler alabileceğini gördük. emir, nihayet akıllıca oynamaya başladı, hemen hiçbir olumsuz noktasını görmedim. böyle sürdürmesini temenni ederim.

barış ermiş, konsantre olsa, tüm rakip pg'leri birebirde penetreyle denize döker, pozzecco gibi asistler çıkarır, ceza şutu keser, takımımızın prigioni'si, zisis'i olurdu, ama belli ki kafa olarak halen bizden çok uzakta. bu da ender'in ekmeğine yağ sürüyor. ender demişken, tüm maç boyunca son periyottaki ekstra üçlüğü dışında hiçbir olumlu hareket yapamayan, hızlı hücumları iç eden bir ender gördüm yine, faydadan çok zararı var, ama ataman'ın gözdesi olduğu için takımda kalacaktır bu vaziyete göre. oğuz, undersize kalmanın çilesini gasol kuleler karşısında daha bir beter çekti, savunmada çırpındı, hücumda nefes alamadan bloklar yedi, aksi gibi david andersen veya marc gasol gibi orta mesafe şutu da yok, yani hali içler acısı. furkan'dan hemen hiç faydalanmadı koç, melih'ten de verim almayı tercih etmedi. buradan çıkardığım netice, giden son iki ismin bu formları itibariyle ender ve oğuz olması gerektiği, ama muhtemelen melih ve furkan olacağıdır.

sinan, alıştığım sinan'dı, ve böyle oynarken çok daha faydalı oldu. umarım böyle devam eder (bu lafımız evvela koç'a elbette). cedi on numara iş gördü, kaçırdığı şutları da sokarsa, şampiyona'da adından çok söz ettirecektir. doğuş oturdu, ama oturmamalı, rubio gibi potayı görmekten men edilmişlerden sürüyle top çalmalı, navarro, rudy fernandez gibi serinkanlı katil mizaçlı yıldızlara nefes aldırmamalı. çok mühim oyuncu doğuş. az biraz da hücum çalışsa, diamantidis'in iki gömlek altı olacak. emir'in aksine, onu daha üst düzeydeki takımlardan alıkoyan etken, kafa yapısı değil, tek yönlü oyunu. hani melih'le voltran oluştursalar, sonuç tam istediğimiz gibi çıkar, o derece.

cenk yavaş yavaş kendine geliyor. kerem tunçeri eski ritminde değil. bu sebeple, rakipler, tunçeri, ender, doğuş gibi kısaların birer sayı tehdidi oluşturmadıklarını bilerek oynuyorlar, şaşırtmaca yapmayı geçtim, diğer oyuncular üzerinden oyun kurmak zorlaşıyor, herkes bir-iki skora yönelik oyuncumuzu tutup, bu diğer isimlere birebirde el gösteriyorlar, bizimkiler de dağa taşa savuruyorlar şutları.

serhat ve m.yağmur gitmese, ki yoklukları bence ender-oğuz-melih-furkan'dan fazla hissedilecektir, skoru da kotarabileceğimize dair ümidim vardı. ama bu gidişle taş çatlasın 75 sayı yer, taş çatlasın 70 sayı atarız. takımda her maç sadece bir kişi çift haneleri görür, ama bu, muhteşem takım oyunu oynadığımıza, veya belirgin bir skorer lider olmaması sebebiyle rakiplerin savunmada kabus göreceğine, kimi tutacaklarını şaşıracaklarına delalet değildir. 2013'teki gibi, birisi (muhtemelen emir veya cenk) çok düşük yüzdeyle çok sayıda şut deneyip sokacak, canı çıkacak, kalanlar da 5-8 sayı kaydedecek. maçları da 73-67 civarı skorlarla yitireceğiz.

zaten problemli olan bölümden en önemli cevherini çıkartarak hangi akla hizmet ettiğini, bize evvela yunan maçlarında gösterecektir ergin ataman. kendisinin maç bitimindeki açıklamasından sonra enes kanter'in halen daha takıma dönme şansı olduğunu anlıyorum, yanlışsam düzeltin, ama o vakit 2 değil 3 oyuncunun gitmesi icap edecek, ve ne yazık ki bu kafada bir yönetim ile oğuz kalır, barış hersek kesilir diye korkuyorum. enes dönerse... yeni baştan konuşuruz bazı şeyleri...

ispanya'ya tebrikler, ama ibaka üzerinden daha fazla oynamaları şart. gasol'ler-ibaka-f.reyes gibi uzunlar varken, 3 numaralar meteliğe kurşun atarken, geçen şampiyonada yaptıkları gibi her şeyi kısalara yığmak ayıp yazık günah olur. calderon formsuz, rubio'ya yine sayı atmak yasak. navarro ve rudy, kilidi çözecek adam rolünü yine muazzam oynuyorlar, hakikaten elit oyuncular. yüksek olasılıkla, sergio rodriguez de lig ve euroleague hezimetlerini unutup onların seviyesinde, olgun oynayacak. ispanya, 3 numaraları hariç, çok can yakacak. artık, ikinci bir pivottan çok daha fazlaları var zira...

hakkımızda hayırlısı...

#türkiye #ispanya #14ağustos #2014 #dünyaşampiyonası #hazırlık