2014 Dünya Basketbol Şampiyonası Ön İzleme - 2
- thegevshek
- Jul 3, 2014
- 4 min read
Muteber kaynakların tümü aynı şeyi söyleyince, kesinlikle emin olduk: Semih Erden aday kadroda yok ve sakatlık vs. gibi birkaç tabii afet bir araya gelmedikçe de takıma giremeyecek (bu iyi haber), Ersan İlyasova, sakatlığından ötürü kadroda yok ve bu çok kötü bir haber. Ersan yıllardır kendisi üzerinden takım oyunu oynanmamasına çok alışık, bu sebepten hiçbir zaman 'topu isterük!' diye isyan edecek bir adam vasfında olmadı zaten, dolayısıyla, üst düzey bir takım oyuncusunu yitirmek bizleri üzdü.
Enes aday kadroda var. Umarım sakatlık engel olmaz da görürüz onu turnuvada.
Gelelim seçilen diğer isimlere:
Birkan Batuk, Kerem Gönlüm, Cedi Osman, Doğuş Balbay (Anadolu Efes): En doğruları olmuş. Birkan motivasyon ve oyuna ısınma sorununu aşarsa, bu isimler arasından as kadroda kimse sırıtmaz. Doğuş'un ön plana çıkmasını ve Cedi'nin sene boyu yaptığı gibi sessiz ve sürpriz bir joker olmasını, cezaları kesmesini diliyorum. Kerem Gönlüm zaten şaraptan da öte.
Sinan Güler, Ender Arslan, Cenk Akyol, Furkan Aldemir (Galatasaray Liv Hospital): Sakatlık yoksa, Furkan çok önemli bir kazanç. Cenk silkinip dirilmişti, umarım milli formada da aynısını gerçekleştirir, zira skorer, bizim vaha özlemimiz. Ender bir numaralı playmaker olacaksa da işimiz zor, Sinan yine devşirilip 1 numaraya kaydırılacaksa daha da zor (her iki taraf bakımından da). Ama bunlar hep tecrübeli isimler, sırıtmazlar.
Melih Mahmutoğlu, Oğuz Savaş, Emir Preldzic (Fenerbahçe Ülker): Üç ismin de handikapları bol. Oğuz muhtemelen son kadroya kalamaz bir aksilik olmadıkça. Emir formsuz, ayrıca milli takımda inisiyatif aldıkça lakaytlaşan görüntüsü halen hafızamızda. Spahija bitirdi bu adamın motivasyonunu, oyun sevdasını. Ergin hoca da abanırsa, düşüş o düşüş. Devşirmelere dair yönetmeliğimiz çok ani ve ağır geldi, Emir'e muhtaç kaldık. İnisiyatifi o alacaksa... Önümüz sisli. Melih ise tek yönlü ve sadece şuta dayalı oynarsa, benchten gelip microwave shooter'lık yapar ama ötesine geçemez, yine de, shooter candır şu an. Ha, Kenan Sipahi'nin sakatlıktan muzdarip olup bu kadroda yer alamaması ayrıca bir üzüntü. Zira Ender PG pozisyonunda bu kadar alternatifsiz olmasaydı, her şey daha iyi olacaktı kuşkusuz.
Serhat Çetin, Evren Büker, Samet Geyik (Tofaş): Serhat ve Evren hep bildiğimiz gibi. Serhat, bu sene ligin en skorer oyuncusu oldu ve Melih'ten ve Cenk'ten daha iyi şut soktukça, maçlara ilk beş başlaması neredeyse garanti. Evren'de durum biraz karışık; tam bir fayda timsali ve takım oyuncusu olsa da, ön planda yer almayı sevmediğinden, ilk tercih olmayabilir, ama hak etti burada olmayı. Asıl merakım, Samet'e dair. Genç takımla 2011 bronz'undan sonra Kenan Sipahi epey kıpırdamıştı, Samet ise yeni yeni kıpırdanıyor. Ersan veya İzzet gibi oyuncular yokken 4 numarada iyi gelebilir mi? Gelebileceğini düşünüyorum, ama aksi bile olsa, onun varlığını Semih'e tercih ederim her daim.
Mehmet Yağmur (Beşiktaş): Caner, Muratcan yok. Muratcan'ın yokluğu üzücü, hele ki onun rolü, kardeşceğizi Sinan'a biçilecekse. Mehmet Yağmur ise, iki senedir burada olmayı da, Ender'den ilk beşteki yerini kapmayı da anasının ak sütü gibi hak etti. Sakatlanmazsa, muhakkak kalsın. Ama o müzmin sakatlıklar yok mu..
Barış Hersek (Pınar Karşıyaka): Sonunda, kendisine kıymet ve şans veren bir ekibe gidip kendini gösterdi ve Türkiye Kupası'nı kaldırmak gibi başarılar kazandı. Umarım 6. Adamımız o olur. Alışılagelmişin dışında bir oyun anlayışı var ve yaratıcı inisiyatifler alabiliyor pozisyonuna göre. Kadroda kalması isabet olur, tıpkı seçilmesi gibi. De, aynı takımdan bu sene kasırgalar estiren Can Altıntığ bu kadroda neden yok? Bunun izahatını bilmiyorum. Açıkçası duymak da istemiyorum.
Barış Ermiş (Gaziantep Basketbol): Gayet yerinde bir seçim. Nihai kadroya kalır mı bilmem, ama artık olgunlaşma vakti geldi ve o da gereğini yapmaya başladı. İyi de oldu. Ender bu kadar rahat hissetmesin kendini, Barış da o şansı hak ediyor.
Berkay Candan (Ted Ankara Kolejliler): Umarım, tüm sene gördüğümüz Berkay gerçek Berkay'dır. Bu genç adamdan çok çok ümitliyim. Son kadroya kalmalı. Hatırlanması da ayrıca güzel olmuş.
Kerem Tunçeri (Türk Telekom): Yaşlandı. Ender'e bin kez tercih ederim, iyi de oynadı sayılır bu sene, ama... Sağlıklı mı gelir, gelirse 2011 gibi mi olur orası meçhul. Dolayısıyla, şu anda iyi bir seçim mi, pek bilemiyorum.
Ömer Aşık (Houston Rockets-New Orleans Pelicans): Elbette gelecek. Onu oynatmayı bilen bir guard ve coach ile şahlanacak. Hem savunmada hem hücumda başı çekecek, takımı taşıyacak. Ayrıca biliniz ki, o istatistikleri katlıyorsa, takım, takım oyunu oynuyor ve topu dolaştırıp en doğru kişilerle buluşturuyor demektir. Hem New Orleans'a yeni transfer olmanın da heyecanıyla... Şimdi onlar düşünsün!
Enes Kanter (Utah Jazz): Madalya mı alacağız, havamızı mı alacağız, işte bunu belirleyecek adam Enes'tir. Zaten O'na dair söyleyeceklerimin hepsini yazdım bugüne kadar, o yüzden uzatmıyorum; umarım sakatlık engel olmaz da kendine de bize de yazık etmez diyorum.
Birkaç kelam da 'seçilmeyenlere'. Banvit TBL'de normal sezonu lider tamamlayıp yarı final oynasın, Cevher'in, Dusan'ın, Erkan'ın yüzüne bakılmasın. P. Karşıyaka şaha kalksın, Can Altıntığ ve Soner Şentürk unutulsun, Uşak'ta Alper Saruhan ihmal edilsin; basiretli guard eksikliğinde Engin Atsür hiç düşünülmesin, GS'li Göksenin (ki çok sevdik bu sene onu, yine de kiraya verilsin diye uğraşılıyor!) seçilmesin; bunlar, yönetime isyanımız. İlkan gibi sorumsuzlar ve Kaya Peker gibi Semih'liğin öncüsü umutsuz vakalar ise elbette kendileri kaybedecekler, oh olsun. İzzet ve Şafak Edge gibi bir kenara atılıp unutulan yıldız adayları ise Türk basketbolundan kayıp gidecekler diye ürkmemek elde değil, acilen süre alabilecekleri takımlara gitmeleri lazım. Barış Güney ve Erolcan Çinko iyiydi ama seçilmemeleri normal. Royal Halı G.Antep'ten bir isim daha alınabilir miydi, onu bilmiyorum. Ama senelerdir uzak tutulan Tutku Açık ve Hakan Köseoğlu, gözleri açık gidecek, onların âhı çoktur takım üzerinde. Ümit Sonkol veya Cemal Nalga da olası sakatlık hallerinde radara alınması gereken isimler, boşlamayalım.
Hidayet mi? Elbette iyi ki gelmedi. Şu seneye kadar bunu söylemezdik belki, ama vaktidir ve vaktinde ve yerinde söylenen söz de nankörlük değildir.
Final kadromuzu görmeden ancak şunu söyleyebilirim: bu isimler iyi bir taktikle bizi gruptan çıkarırlar. İlerisi için de 1 galibiyeti rahat aldırırlar, fakat evvela gruptan çıkılsın, değil mi ama?
Arz ederim
(3 Temmuz 2014)

Comments