Eurobasket 2013 - Çeyrek Final İncelemesi - Yarı Final Tahminleri
- thegevshek
- Sep 20, 2013
- 3 min read
Tek sayıların hüküm sürdüğü turlarda tahminlerim çuvallıyor, çift sayılarda biraz olsun kendimi bulur gibi oluyorum. sırbistan gönlümden geçen taraftı, olmadı; sırplara 'tecavüz etti' adeta ispanya; marc gasol bile suskunken rudy ile bilhassa sergio'nun azıtacağını, rubio'nun da sırıtmayacağını tahmin edemedim, ispanya'yı halen daha kafası karışık ve bölük pörçük kalabalıktan ibaret sandım. ilk yarı finalist ispanya oldu, ve zayıf, lakin "ev sahibi" ve enerjik olan slovenya'yı geçen fransa ile eşleşti yarı finalde. slovenya takımının gücüne dair düşüncemi zaten ilk turda yazmıştım, pota altının hali, ribauntların yarısını zoran dragic'in almasından belliydi. dinamik dragic'ler ve nachbar iyi direndiler, ama ekibin geri kalanından bir tek d.lorbek ve blazic adam gibi top oynadı, ki onlar da bitirici parçalar, taşıyıcı değil. tüm acı gerçeklere rağmen rüzgarı, alkışı arkasına alarak, slovenya'nın en azından fransa'yı geçip ilk dörde girebilmesinin olağan olacağını düşünmüştüm, gözümde fazla motive etmişim onları.
şimdii, sıkıntının bizim açımızdan da bir ayağı var: sırbistan ile slovenya, 5-6.lık mücadelesi verebilmek adına karşılaşacaklar ve bu ekiplerden birisi 7-8.lik mücadelesine düşecek. bu da demektir ki, wild card için birbirinden kuvvetli adayların sayısı bir bir artmakta. diğer tarafta da italya-litvanya ekiplerinden birisi bu 5-6.lık rekabetine dahil olacağından, wild card'dan umudu kessek yeridir. ya da, thy ve bilumum türk şirketi, dünya şampiyonasının ve hakemlerin ve takımların yedi sülalesine sponsor olacak, biz de güneşi göreceğiz. fransa'da parker'ın canı çıktı adeta. çok yorgun, fakat yarı final de yarın. yarına diri gelen ekip ispanya olacak. parker'ın kilo kaybedecek kadar enerji sarf etmesi, veya batum'un adam gibi oynaması, de colo'ya da insiyatif verilmesi lazım. aksi halde ispanya'nın ele avuca sığmaz dört kısası ile (rudy-rubio-calderon [ki yarı finalde hiç yormadılar onu]-sergio rod.[fena ivmelendi]) baş edemezler. ajinca-petro-kahudi üçlüsünün de m.gasol'e ne denli bunalım zerk edebileceği meçhul, gasol 30 da atabildiğini gösterdi, denize dökebilir fransız pota altını. eğer zorda kalırlarsa, boris diaw bile tutacaktır gasol'ü, ama gasol sağlam bir pasör de olduğundan, fransa'nın savunmada başı biraz ağrıyacaktır. eşleşmeye dair şimdilik tahmin vermiyorum, yarın sabahı bekliyorum.
hırvatistan-ukrayna maçı beklediğim gibi geçti, sonuç şaşırtmadı; fakat litvanya-italya maçına dair tahmin ettiğim unsurlar, tecrübeli davranmayı beceren litvanya tarafına ağır bastı ve son çeyrekte, gazla değil sistemle oynayan akıllı bir takım nasıl olunur'u kanıtlayarak hırvatlar'a rakip oldu litvanyalı'lar. kısaların kendini bulduğu, kleiza'nın ise yokları oynadığı bir maçta litvanya üzerine düşeni yaptı kısaca. hırvatlarda ise simon sağlam çıkış yaptı ve bocalayan bodganovic'i aratmadı. kravtsov ise ukrayna için en sevindirici üç haberden biri (diğerleri amerikan asıllı pg'leri jeter ve 5-6.lık maçı oynayabilme, yani 2014'e gidebilme ihtimalleri) oldu. 2014 demişken, slovenya, sırplar'ı geçip bileti cebine koydu ve 5-6.lık maçına hak kazandı. sırplar ise, italya-ukrayna maçının mağlubu ile 7-8.lik mücadelesi verecek artık. buradaki asıl temenni, wild card adına daha güçlü aday olan italya'nın ukrayna'yı geçip bileti cebine koyması, ukrayna'nın 7-8.lik maçına kalıp wild card'ı (daha çook) beklemesi. zaten avrupa'da halihazırda rusya, yunanistan, sırbistan var wild card için bekleyen, bir de bunlara italya'nın eklenmesi demek, türkiye'nin wild card'a şimdiden veda etmesi anlamına gelecek. ukrayna nasılsa 2015'i düzenleyeceği için ve wild card adına güçsüz bir aday olduğundan mütevellit, onlar 7-8'e kalsın diye diliyorum. gelelim yarı finallere: fransa - ispanya: buna dair yukarıda bir şeyler karalamıştım. ya başa baş ya da fena halde tek taraflı oynanmaya namzet bir maç bence. tecrübe ve kolektif oyun becerisi konuşacak; her iki takımda da, çanakkale geçilmez müdafaa anlayışı ve tek bir kişinin eline bakmayan, herkesi oyuna dahil edebilen bir hücum sistemi şart. tahminim, maçın dişe diş kana kan geçeceği yönünde, ama galibi kestiremiyorum hırvatistan - litvanya: burası bence litvanya'nın galibiyeti ile noktalanacak. hırvat uzunlarından bir tek tomic düzgün oynuyor şu aralar, ve eğer bu düzelmezse lavrinovic ikizleri + javtokas + valanciunas boyalı alanda mesihliğe yükselebilirler. draper all-around oynamayı sürdürür, simon ve markota dünkü gibi oynar, bogdanovic de şaşalamazsa, hırvatlar litvanya'yı zorlar. ama buraya kadar işi getirmiş bir litvanya'nın işi şansa bırakmayacağını düşünerek, litvanya alır diyorum. sabonis'i tribünde gördükçe, o efsane litvanya takımları geliyor aklıma. şimdiki ekip, düzey olarak daha vasat ama birbirine yakın ve rahatlıkla bir diğerini ikame edebilecek kişilerden oluşuyor, belki de bu yüzden kimin ne yapacağının belirsizliği (iki ucu keskin bir hançer misali) hem rakipleri hem de litvanya'yı korkutuyor. kimin günün kahramanı (dün mesela, kalneitis'ti) veya kimin günün felaketi (dün: kleiza) olacağını kestirmek mümkün değil litvanya için. bekleyip, seyredip zevk alalım..
(20 Eylül 2013)

Comments