Eurobasket 2013 - Diğer Takımlar & Gruplar İncelemesi
- thegevshek
- Sep 6, 2013
- 10 min read
Turnuvada ilk maçlar oynandı, diğer takımlar için sağlıklı inceleme yapabilme vakti geldi: a grubu almanya: nowitzki yok, kaman yok; ama bunun kimi zaman almanya'yı hepten çerçöp bir takım haline getirmediğini daha önce 2010 dünya şampiyonası'nda gördük (ki çok akıllıca bir hamle yapıp gençlerle gelmişlerdi, favori ekiplere karşı çok iyi oynayıp angola'ya geçilmeseler üst turda izleyecektik o aç ekibi). böylesi 'yıldızsız' bir kadroda, tıpkı 90'lardaki pek çok şampiyonada sahip oldukları ekipler gibi, yine takım oyunu ve doğru yapılanma başlıklarını hedef seçip, kabuk değiştiriyorlar. kendilerini çok abartmıyorlar, başarı da gelirse (93 şampiyonluğu gibi) tesadüfün de yardımıyla geliyor. farklı bir kimliğe kavuştu şu an bu takım. pleiss çok mühim bir uzun (2011'de kaman varken hiç oynatılmamıştı ve bu adam 2010'da, bilhassa da hazırlık maçlarında gayet iyi oynamışken, yaşı da çok gençken, 2011'de maruz kaldığı şey çok ayıptı). demond greene artık yok, onun yerine schaffartzik var yine, onun da meziyetleri kısıtlı, ama oyunu doğru oynatabilecek yapıda bir guard. benzing ve staiger göreve hazır ve az da olsa fark yaratabilecek oyuncular, takımı bu dört oyuncu etrafında görmeye devam edeceğiz muhtemelen. günther ve giffey zaman zaman kilit oyuncu olabilirler, meziyetleri farklı farklı olan bu adamlardan her takıma lazım. geri kalan oyuncuların ilk işi tecrübe kazanmak olmalı, ki öyle de olacak. almanya için gruptan çıkmak çok mühim, üst grupta bir galibiyet alsalar onlara yeter de artar, çeyrek final şart değil. sürpriz yapacaklarsa, pleiss deli atmalı, schaffatzik ender arslan seviyesinde değil daha iyi oynamalı. britanya: freeland yok, ki bence luol deng ile beraber en büyük kayıpları bu. bonsu yok, betts yok, archibald yok, ben gordon zaten hiç olmadı bu takımda; dolayısıyla yine achara ve kyle johnson'a kalan ve bu yüzden aşırı derecede kısıtlı bir takımla geldiler şampiyonaya. van oostrum'dan umarım daha fazla faydalanırlar, çünkü takımda kayda değer, daha doğrusu izlemeye değer beşten fazla basketbolcu yok şu anki görünümde. israil'i beklenmedik biçimde yendiler, ama fazlası için belçika ve ukrayna ile horoz dövüşüne girmek zorunda kalacaklar. ukrayna: gruptan çıkması beklenmeyecek bir diğer takım, ama israil beklentilerin altında kalırsa, onlara da, britanya'ya da şans doğar. zaytsev, gladyr gibi oyuncular tb2l'de takım sırtlayabilirler, ama buralarda zor. fesenko, medvedenko, yaylo, lokmanchuk, okunsky gibiler geldi geçti, onlar bile birşeyler değiştiremedi, bu ekibin başarılı olmak için talihten çok daha fazlasına ihtiyacı var; mesela, nba'de fringe player olmaya yüz tutması kuvvetle muhtemel kravtsov'un kendini göstermesine. ilk maçtan galip çıktılar, şanslarına onların ayarında bir britanya çıkacak karşılarına, ama 2 galibiyetten ötesi... olmayacak gibi fransa: mickael pietrus yok, ali traore ve bence nba'de iyi bir sezon geçiren sürpriz pivot kevin seraphin yok; ama asıl can alıcı nokta, noah'ın yokluğu. içeride kahudi ve petro'ya kalmak hiç hoş olmasa gerek; dışarıda batum ve parker olsa da bu durum değişmez. f. pietrus ve bilhassa boris diaw bu takıma her daim gerekli, o yüzden varlıkları fransa için büyük şans. de colo ve gelabale, elleri sıcak gözleri karayken zaten sağlam oyuncular, hele gelabale, pota altı bu kadar zayıfken, ribaunt sorununa ilaç olacaktır. diot, ajinca, lauvergne, heurtel, katkılarıyla bu takımın nereye gideceğini çok belirleyecek tarzda oyuncular olmayabilirler, ama özellikle iyi birer sezon geçiren ajinca ve heurtel'den ümidi kesmemek lazım. grup böyleyken gruptan rahatça çıkarlar, ama almanya'dan başka sürpriz yaşamamaları şart. zaten parker ikinci turda iyice hırslanacaktır; böyle olunca, fransa pota altını eleğe çevirmeyi beceremeyen her takıma karşı şansları büyük. çeyrek final görmeleri çok olası, madalya için pota altındakileri iyi kullanmanın çaresini bulmaları lazım. israil: elemelerde epey dikkat çeken ve ileride sağlam bir kadro olacağının sinyallerini veren bir israil var aslında karşımızda. cassipi, iyi kullanıldığında çok sağlam bir silah olabiliyor. eliyahu, kozikoro, pnini, e.kadir, son dönemin kazancı ohayon, yaniv green, halperin gibi tanıdık, meziyetleri kısıtlı da olsa birbirini iyi tamamlamaya müsait ve birbirleriyle oynamaya alışmış oyuncular, burstein gibi eksiklere rağmen, 2003'ten daha iyisini yapabilirler bu sefer. nissim eğer böyle performans göstermeyi sürdürürse, israil üst gruba kolayca çıkar; ama takım olamazlarsa, ukrayna ve belçika bile onlara sürpriz yapabilir. üst turdan daha yukari çıkmaları ihtimali, cassipi, eliyahu ve halperin'in liderlik kabiliyetlerine göre değişecektir, ama üst grupların zayıf takımı olmaya da adaylar. israil'i izlemesi zevkli olacaktır, hele de beklentileri fazla abartmayınca. belçika: grubun en zayıf takımı, ama az daha ukrayna'yı yeniyorlardı. van der spiegel'den bu yana hervelle hariç takımda iyi oyuncu demeye namzet bir tek mbenga vardı, o da bu turnuvada yok, o yüzden hervelle'in götürdüğü yere kadar (yani en fazla 1 galibiyet) gidecekler. turnuvadaki takım sayısını artırmanın yanlış bir tercih olduğunun göstergesi bence belçika; sadece format değişse ve biz sahiden iyi ekipler izlesek, şahsen daha iyi olurdu. ekip istekli, ama en fazla bir periyot kadar zorlarlar 'turnuva takımları'nı. tahmini sıralama: 1) fransa 2) almanya 3) israil 4) britanya 5) ukrayna 6) belçika b grubu turnuvanın bence en zor grubu, çünkü takımların seviyeleri birbirine çok yakın, yani, letonya ve bosna hersek hariç.. sırbistan: teodosic'in yokluğu resmen maç kaybettiren son dakika golü misali çarptı sırplar'a, ama dağınık litvanya'yı yenmeyi becerdiler. koç ıvkovic iken, sırplar'ın ölüsü bile ikinci turu görür diye düşünüyorum, ama lidersiz, daha doğrusu milletin arkasını toplamayı becerebilen bir liderleri olmadan, kristic süpernovaya da dönse madalya şansları zor artık. bjelica, markovic hep bildiğimiz gibi, nenad kristic ayakta kalacak tek çınar, ama nedovic'in performansına çok dikkat etmek gerek, zira ondan başka öyle takıma sınıf atlatmaya namzet oyuncu pek yok bu kadroda. kalinic eli soğukken zararlı bir oyuncu, katic ümit vaadediyor ama abartmamak lazım. savunma anlamında macvan gibiler olmadan ne yapacaklarını merakla bekliyorum. gagic ve bogdanovic'ten fazla birşey ummamak lazım. bakalım tripkovic, velickovic, savanovic, teodosic ve bize karşı kariyer maçları oynamış kesely olmadan kime ne kadar acı çektirebilecekler? litvanya: jasikevicius yokken, gündüzler hep karanlıktan başlar, mevsim de hep kıştır. artık kaukenas, siskauskas yok, nba'de hor görülen motiejunas, kalneitis, kapasiteden bihaber delininkaitis var. seibutis, pocius ve maciulis olmasa, herhalde 50 sayıdan fazla atamazlar. yine de, 1 numaradaki derinliğin hali içler acısı, bu yüzden kleiza ve valanciunas'ın performansları 1-0 yenik başlayacak her maça. javtokas iyi bir savunma önderi, ama lavrinovic kardeşler tıpkı memo gibi yıllandıkça dış atış merkezli hale gelip boyalı alanı unutmaya başladıkları için o bölgede valanciunas'a bol bol şans vermek şart (adam yine en iyi genç oyuncu seçildi daha ne). gruptan herhalde çıkarlar, ama çok zorlanacaklar. madalya şansı, kleiza'nın battal gazi nesebine geçme ihtimali ile doğru orantılı makedonya: 2011'in en tehlikeli ekibi yine aynı, tabi mccaleb'in bir sene boyunca 2 vites düşük oynaması hesaba katılınca işler değişiyor. mccaleb kendini bulursa, antic, yaşlı kurtlar gecevski ve cekovski, makedon milli takımındaki yapı hariç hiçbir yapıda kendi tam bulamayan vlado ılievski gibi silahları var yine; stojanovski'lerde değişen birşey olmadığını dün gördük, samardziski de bir yere kadar takımın as parçası olmayı hak edecek oyuncu görünümünde yine. geçen turnuvada yaptıklarını yine yapabilmelerinin önünde 2 engel var; biri mccaleb'in form düzeyindeki belirsizlik, ikincisi de artık rakiplerin onları hafife almaması, onlara hazırlıklı olması. gruptan çıkarlar, ötesini de zorlarlar, ama mccaleb eskiye dönmedikçe yarı final çok zor. karadağ: mirotic'i ispanya'ya kaptırmasalar, pekovic de takıma katılınca madalyaya oynarlardı - bu kadar net. mirotic hazıra konmak uğruna reddetti karadağ'ı ve biz 3-4-5 numarada mirotic-vucevic-pekovic üçlüsünü görmekten daimi olarak men edildik. bu turnuvada pota altını bence nba'de hiç de fena bir sezon geçirmeyen vucevic kapatacak, sehovic kardeşler dinamoluk yapacak, joker adam rice (gerçi bu adam skorer olacağı için devşirildi) ve bjelica, dasic'e uyum sağlarsa, daha doğrusu geçtiğimiz sezon facialarda gezinen dasic silkinip aslını bulursa, takım bir üst tura da çıkar, çeyrek final de görür. dubljevic'e ayrı bir parantez açmak lazım; bu adam pek çok şeye gebe, ama yeteneğini sahiplenmesi ve kendini bulması farz. pekovic olsaydı kafadan grup birincisi olacaklardı, şimdi ise her maç, tıpkı dünkü gibi, ayrı bir heyecan. bosna ve hersek: sadece ofansa dönük ve savunmadan genelde bihaber olur biz kendimizi bildik bileli bosna ve hersek takımı, yine öyleler. teletovic ve dedovic önemli skorerler, ama bu iki oyuncu ile kikanovic ve devşirme wright dışında takımda bahsetmeye değer kimse yok bence. 70 sayı civarı atıp 80 sayı civarında yiyerek, muhtemelen galibiyetsiz eleneceklerdir. letonya: yıldız oyuncu olmasa da biedrins o haliyle bile bu takım için çok değerliydi, şimdi yok. freimanis'ten gelecek katkı çok mühim, zira tecrübeli oyuncular skele, blums ve janicenoks hariç takımda insiyatif kullanabilecek veya kayda değer tek oyuncu strelnieks. barzins faydalı ama sınırlı bir oyuncu. tek galibiyetlerini bosna ve hersek'ten almış şekilde elenirler diye düşünüyorum. bagatskis'in koçluğu, oyunculuğu kadar iyiyse belki bir galibiyet daha olasıdır, ama fazlası değil. tahmini sıralama: 1) karadağ 2) sırbistan 3) makedonya 4) litvanya (bu ilk dördün sıralamasını tahmin etmek çok zor) 5) letonya 6) bosna ve hersek c grubu: bu grupta polonya, gürcistan ve çek cumhuriyeti hariç diğer takımlar uzun zamandır bu kadar güçsüz bir ekiple turnuvaya katılmamışlardı, o yüzden heyecanlı bir grup olacak ispanya: bilindik kadrolarına dair konuşacak artık pek bir şey yoktu, ama buraya resmen kapalı kutu bir takımla geldiler. bakılınca, sıkıntılı tek mevki pota altı gibi duruyor, orada tek üst düzey adam marc gasol; nasıl dinlendirecekler onu bilemiyorum. guardlar yerinde seçilmiş, rubio, calderon ve sergio rodriguez isabetli isimler; claver, san emeterio ve llull, milli takımda hiçbir zaman kulüplerindeki performansa erişemediler, eğer burada bu durum değişmezse, bu oyuncuları yedekleyen benche bakarak diyebiliriz ki, ispanya madalya falan istemiyor. en önemli silahları marc gasol ve elbette rudy fernandez, ama aguilar veya diğer yeni isimlerin gayet yetersiz olduklarını söylemek zorundayız. eğer claver, san emeterio ve llull beklenen seviyede oynarsa, ispanya yarı finali görür, ama ikinci turdan itibaren muhakkak her maçta ekmeğini taştan çıkarmak zorunda kalacaktır, çünkü bu görünümüyle turnuva favorisi veya elit bir takım değil bence polonya: adam wojcik bıraktığından bu yana toplanan en mühim polonya kadrosu, 2009 dahil, bu kadro esasen. fakat ekipteki isimler gayet formsuzlar, gortat hariç hiçbirisi eski gücünde değilmiş gibi duruyor. bu yüzden kelati'nin katılımıyla 2009'un da üzerine çıkarlar diyebilmek zor. szubarga, koszarek, ıgnierski gibi alışılmış isimler ve lampe gibi bir belkemiği varken, karnowski de birşeyler katarsa, ikinci turu görürler. ama fazlası zor; çünkü formsuz olmasa da polonya elit bir takım değil, sürpriz yapmaya açık da değil çek cumhuriyeti: elemelerde can yakabileceklerini zaten göstermişlerdi, şimdi buraya barton'ın ve welsch'in layığıyla bayrağı vesely ve satoransky'e teslim edebilmesi için geldiler ve ilk gün o sıkı oyunları ile slovenya'yı canlarından bezdirdiler. bu dört oyuncu dışında petr benda dikkat edilmesi gereken bir isim, jelinek de kendinden bazı maçlarda söz ettirebilir. böyle oynarlarsa, yani bizim takımın yapmaya çalıştığı gibi koyu defans - takım hücumu şeklinde oynarlarsa, üst turu görürler, ama fazlası için, satoransky'nin veya vesely'nin aykırı birşeyler yapması lazım, onun için de bence bir sonraki turnuvayı beklemeli. slovenya: ev sahibi olmak için yanlış seneyi seçtiler, çünkü 2003'deki takım bile bundan iyiydi. pota altı zaten smodis emekli olduğundan beridir tek adama emanet, yani süper pf erazem lorbek'e; o da bu şampiyonada yokken, slovenya'nın madalyası ancak hayal gibi duruyor şimdilik. balazic de blazic de uzun süredir bu takımın aradığı parçalar, ama dinamik ve dinamit dragic kardeşler ve yaşlandıkça savsayan lakovic bu takımı nerelere kadar taşırlar orası meçhul. kısır döngüyü açacak joker zupan da yok buralarda; vidmar'ı ve begic'i en iyi şekilde kullanıp, nachbar'ın eline bakacaklar artık. slokar artık tecrübesiyle bile katkı yapamayacak denli ahı gitmiş vahı kalmış görünüyor; elde olabilecek şampiyonluk adayı kadrodan bir smodis, bir beno udrih, bir vujacic (evet bu son ikisi takımla kan davalı halde olabilir, ama bu federasyonun sorunu), bir nesterovic, bir e. lorbek, bir becirovic ve bir brezec kadar eksikler en az; ve tabi ki, bu oyuncular varken bile başarılı olamamalarının sebebi, yani takım olamama sorunsalı yine slovenya'nın peşindeki kabus olacaktır. ite kaka üst turu görürler, ama hakemler apaçık kollamadıkça, çeyrek final çok çok zor gürcistan: zaza ve boisa yok, ama gürcistan'ın seviyesi halen daha yerinde, çünkü shermadini, markoishvili ve sanikidze iyi idare ediyorlar takımı. tempoyu ayarladıkça rakibi bunaltıyorlar, bu da onların olduklarından 1-2 gömlek yukarıdaymışçasına görünmelerine meydan veriyor. hickman istikrarlı skor katkısını 10 sayıdan 15'e taşırsa gürcüler bayram edecektir, tsikitishvili bir 6-7 sayı 5 ribaund yaparsa yanlarına kârdır, sanadze gibi oyunculardan da ekstra katkı alıp bir üst turu görmek için asıl rakiplerine saldırabilirler: çek cumhuriyeti... hırvatistan: görünen köy kılavuz istemez, tarihin en zayıf hırvatistan'larından biri bu kadro. planinic ve tomas da gidince iyice köy kahvesine döndü takım, yakında bogdanovic kendini sahada potaya asıp intihar ederse şaşırmayalım. ukic iyice lakovic kafasına bağlamış, takımı satmaya devam ediyor, onu frenlesin diye devşirilen draper takımdan da bihaber, takım oyunundan da. luka zoric, luksa andric, delas'lar ve markota gibi, bir lider varken ivmeye uyum sağlayacak ama bir lider yokken sınıftan kaçıp maça gidecek adamlar hariç kayda değer tek isim ante tomic, ona da kıran girmiş sanki şu an. hırvatistan, takım olmayı beceremeyen bir ekip zaten, ama buna rağmen silkinip doğru şeyleri oynamayı başarabilirlerse, grup 4.sü olabilirler, ama daha ötesinde 50 sayıyı geçerlerse öpüp başlarına koysunlar tahmini sıralama: 1) ispanya 2) çek cumhuriyeti 3) slovenya 4) gürcistan 5) polonya 6) hırvatistan d grubu: geldik bizim köyee... işimiz zor. nedenlerine bakalım: rusya: eksiklerinden en fazla etkilenecek takım kuşkusuz rusya. khryapa, kirilenko, mozgov, vorontsevich gibi çok mühim eksikleri var ve ellerinde şampiyonluk hedefi koymak için yeterli oyuncu veya koç yok (karaseev şahane bir oyuncuydu, ama yerine geldiği adam david blatt, kolay değil). monia-fridzon-shved ekseninde dönecek bu ekipte ponkrashov'un ne 1 ne de 2 numara olamama sıkıntısından mütevellit bahsetmeye değer tek isim sokolov bence. s. karasev, voronov, sokolov gibi patlayıcı olabilecek oyunculardan sürpriz katkılar gelebilir, ama dışarıda fridzon'u, içeride monia'yı ve her yerde shved'i doğru beslemedikçe, rusya bizlere keyifli ve çekişmeli maçlar izletmekten fazlasını yapamaz. kulagin ve monia önderliğinde savunmayı, fridzon ve shved liderliğinde hücumu, ama her şeyden evvel sistemli ve sete set hücumu iyi oturtmaları halinde bizi de yenerler. isveç: jerebko hariç, tartışmaya gerek yok. turnuvaya fazladan takım katma politikasının yan etkisi olan bu ekip, finlandiya'dan sonra bizi yenmeye namzet takımlardan biri olabilmesi dışında bir ehemmiyeti haiz değil. aynı tas aynı hamam. italya: grup 2.liğinin en kuvvetli adayı. yunanlarla başa çıkamazlar bence, ama geri kalanları yenmeleri büyük olasılık. datome, o otorite boşluğunu kimsenin ummayacağı şekilde dolduruyor elemelerden beri; ama en büyük yardımcısı gallinari'nin yerini, avrupa'nın en benmerkezli-süper yeteneklerinden belinelli alınca işi zorlaştı. belinelli takım oyununa alışamazsa, hoşgeldin 2011'deki mahalle takımı. mancinelli yok, bargniani yok; bu oyuncular verimli kullanılınca büyük fark yarattıkları için yoklukları her ne olursa olsun bir kayıptır. datome demiştik, adam kendini aştı gidiyor; bir önceki şampiyonada mancinelli gibi eline top gelmediği için neredeyse kendini kesecek olan cusin'in kıymetini sonuna dek biliyorlar ve o da güvenenleri yanıltmayıp chiacig-marconato çizgisinde, gerçek bir pivot gibi oynayabiliyor. (eskiden femerling de böyleydi). cinciarini'yi elemelerdeki gibi çok daha aktif görmek istiyorum çünkü buna değer; bu oyuncudan verim almamak akılsızlık olur. deli dumrul gentile iki ucu keskin bıçak, ona çok dikkat etmek ve doğru kullanmak lazım. diener ve aradori paha biçilmez kıymette birer iktisaplar, onları yedekleyen vitali, poeta gibi oyuncular da gitgide daha az sırıtıyorlar rollerinde. geriye bir tek cusin'in yedeği melli'yi teşvikte kusur etmemek kalıyor. bu italya can yakar. eski günlerdeki takım gibi değiller, ama farklı bir tehlike görünümde devam ediyorlar. yunanistan: adamların bir ton eksiği var, yine de güçlerinden giden hiçbir şey yok. diamantidis ve papaloukas yok, calathes yok, son zamanlarda takımın en delici oyuncusu zizis ve at hırsızı reisimiz spanoulis hariç eli titremeyecek başka oyuncuları yok, ama sistemi o kadar iyi oturtmuşlar ki bu şimdilik sorun yaratmıyor. takım olmak bu işte. kahretsin ki adamlar işi biliyorlar. kaya gibi bourousis-fotsis'ten müteşekkil pota altları var, sloukas, perperoglu, kaimakoğlu ve printezis'ten azami verimi çok da güzel alıyorlar. mavrokefalidis de ayak uydurdu mu biraz, al sana kafadan yarı final. aşırı sıkı savunma hariç bu adamları durduracak kimse yok bence grupta, biz de o aşırı savunmanın membaı olmaya aday tek ekibiz. güle oynaya grup lideri olmaları gayet mümkün finlandiya: en zayıf halkaydı, geldi bizi yendi, isveç'i de yenerse tur atlayacak. mottola da deve sürüsü keser artık memlekete dönünce. koponen-mottola ikilisinin stoykov-videnov ikilisinden artısını ben çözemiyorum, bulgarlar az daha o ikiliyle 2007'ye bizi yeniyordu, finliler 2013'te bizi yendiler. bizi yenmeleri dışında hususi bir durumları yok bence. fazla malın göz çıkardığı bir turnuva formatının eseri onlar da. tahmini sıralama: 1) yunanistan 2) italya 3) türkiye 4) rusya 5) finlandiya 6) isveç
(6 Eylül 2013)

Comments