Eurobasket 2013 Eleme Grupları Türkiye Milli Takımı İncelemesi

Kadro tercihinden ziyade, hedef tercihinde bir mühim sıkıntı var; yeniden yapılanma, çoğunlukla, elemelerde değil, turnuvalarda gerçekleştirilen bir olgudur; üst düzey ekiplerin çoğu, katılma hakkını elde etmek için en sağlam ekiplerini sahaya sürerken, bu hakka sahip olduktan sonra, revizyonu gönüllerince yaparlar; bunun son örneği, almanya takımıdır; eurobasket 2009'a katılma hakkını 2007'de 5. olan as kadroyla (nowitzki-okulaja-femerling-mithat) kazandılar ve 2009'da, femerling-schultze-d.greene hariç yepyeni bir kadroyla geldiler; turnuva başarısı riske edilebilir, ama turnuvaya katılma hakkı o kadar kolay riske edilemez, zira ortada, oynanacak bir turnuva olmadan, gençlerin gereken deneyimi kazanacaklarından ve üst düzey takım olgusunun oturacağından bahsedilemez... (not: 2009'da başarısız olan o kadro, 2010'a wild card kazandı ve arjantin ile sırbistan'ı limitlerine kadar zorlamayı başardı grup maçlarında, ve önümüzdeki 10 yılın takımı oluştu) bizdeki örneği için, (bkz: eurobasket 99) ve (bkz: 2006 fiba dünya kupası); 10 yılın takımları, turnuvaların kendilerinde yaratılıp denendi, eleme maçlarında değil, hazırlık maçlarında hiç değil; ve bunun sağlanması için, ön koşulların karşılanması safhasında (ö: bir evvelki turnuvanın ilk beşine girmek, veya, eleme gruplarını geçmek) hep as kadro kullanıldı (2006 wild card es geçilir). son yıllarda, sırbistan, litvanya gibi üst düzey takımlar da böyle yaptıla.r bu kadro güzel, çok güzel, 1-2 takviye ile (ömer aşık, enes, hido, memo, ersan, vb) çok daha yerinde ve yerleşik bir takım olur, ama bu kadro, turnuva kadrosu olmalı, eleme grubu/katılma grubu kadrosu değil; çünkü turnuvada, kendini göstermek kolay, kaybedecek bir şey yok, zaten turnuvaya katılmışsın; ama şimdi, kaybedecek birşeyleri var o kadrodaki gençlerin.. bu baskıyı kaldırmak, istenen düzeye gelip, yıllardan beridir bir arada oynayan bir takımın özelliklerine kavuşmak bu kadar çabuk ve kolay olmasa gerek... hele ki takımı emanet ettiğimiz guard ender arslan iken; barış ermiş, tutku açık, hakan köseoğlu, engin atsür değilken... hak ettikleri süreyi alamamış birkan, furkan ve can mutaf'a, hiç kullanılmayan doğuş, duşan, barış hersek'e, selamlar, saygılar...

bir görseydik ya şöyle bir kadrolu halini: point guardlar: kenan sipahi, barış ermiş, şafak edge, tutku açık/göksenin köksal; shooting guardlar: melih mahmutoğlu, serhat çetin, sinan güler, doğuş balbay; small forwardlar: birkan batuk, can mutaf, barış hersek, emir preldzic, deniz kılıçlı; power forwardlar: ersan ilyasova, izzet türkyılmaz, ilkan karaman, furkan aldemir; centerlar: enes kanter, ömer aşık, semih erden (ama odak sorunu yaşamayacaksa; yoksa cemal nalga'yı alırım daha iyi) bu 21 adaydan sonra belki can akın'ı da düşünebilirim ama 12 kişilik kadronun bu havuzdan seçilmesini ve önümüzdeki turnuvaya bu şekilde katılınmasını can-ı gönülden isterim; fakat nasılsa yeni gelen koç da başarı odaklı oynamak zorunda kalacak; n'aparsınız bizimki de umut işte... gaflet olabilir ama, dedim ya, umut işte..

(29 Ağustos 2012)

#eleme